[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Velayet Altındaki Ortak Çocuğun Yurt Dışına Çıkışı

Yazar: BİLGENUR MUSLU
Velayet Altındaki Ortak Çocuğun Yurt Dışına Çıkışı

MGC Legal ekibinin kaleme aldığı işbu “Velayet Altındaki Ortak Çocuğun Yurt Dışına Çıkışı” başlıklı makalemizi okumanıza sunarız.

Velayet Hakkı Nedir?

Velayet hakkı kamu düzenine ilişkin olup, çocuğun çıkarlarının korunması odaklı, sınırlandırılabilen ve özel hukuktan kaynaklanan mutlak bir haktır. Çocuğun bakımı, eğitimi, korunması ve temsil edilmesi için öngörülmüş hukuksal hakları kapsar.

Yetişkin olmayan çocukların velayeti anne ve babasına aittir. Çocuğun velayeti verilirken en önemli kıstas, çocuğun üstün yararıdır. Aile hukukunda anne ve baba evli ise eşler çocuk üzerindeki velayet hakkını ortak kullanırlar, eğer eşler boşanma davası açmış ise çocuğun velayeti hususunda tarafların anlaşması ile müşterek velayet hükümleri uygulama alanı bulacak ya da hâkim kararı ile çocuğun velayeti eşlerden birine verilecektir.

Velayet Sahibi Olmayan Tarafın Çocukla Kuracağı Kişisel İlişki Sürelerinde Çocuğun Yurt Dışına Çıkış İzni Var mıdır?

Boşanma veya ayrılık halinde velayet hakkı kendisinde olmayan taraf ile çocuk arasında tabiiyet bağı gereği kişisel ilişki kurulur, kişisel ilişki sebebiyle müşterek çocuğun yurt dışına çıkış izni için velayet hakkına sahip olan tarafın bu hususta ‘’noter onaylı muvafakatname’’ vermesi gerekir, bu belge bir nevi izin belgesidir.

Müşterek çocuğun söz konusu olduğu durumda yurt dışına çıkış izni, çocuğun annesi ile veya babası ile yurt dışına çıkması halinde yurt dışına çıkmayan anne veya babadan alınması gereken muvafakattir.

Velayet Sahibi Ebeveyn Çocuğun Yurt Dışına Çıkışında Serbest Hareket Edebilir mi?

Boşanma veya ayrılık kararı sonucunda velayeti anne veya babaya bırakılan çocuğun velayeti hakkında velayet sahibi dilediği gibi hareket edebilir ve diğer tarafın muvafakatnamesine mecbur kılınmamıştır.

Ülkemizdeki genel durum itibariyle velayet anneye verilmekte ve velayeti annede olan çocuğun yurt dışına çıkarılması ve annenin bu hakkını dilediği gibi yerine getirmesinde Türk hukuku bakımından sakınca görülmemektedir ama müşterek çocuk on sekiz yaşından küçük ise o zaman müşterek çocuk için yurt dışına çıkış izni alması gerekir bu ise velayet hakkından bağımsız gidilecek ülkenin prosedürü gereği yerine getirilen bir işlemdir.

İşbu sebepledir ki velayet hakkı sahibi ana veya babanın velayet hakkını kullanmasının doğal sonucu olarak ortak çocuğu yurt dışına çıkarması boşandığı eşinin muvafakatine bağlı değildir. İlgili Yargıtay kararında da (Yargıtay 2. H.D. 2015/11374 E. 2015/12897 K. 17.06.2015 K.T.) bu durum yer almıştır;

‘’Bu, velayet hakkını eşler ortak kullanıyorsa, çocuğu yurt dışına çıkaracak olan eşin diğer eşten, müşterek çocuğun yurt dışına çıkış izni için noter onaylı belge alması demektir. Ancak, eşlerden biri velayet hakkını tek başına kullanıyorsa, aksine mahkeme kararları olmadığı sürece ve Yargıtay içtihatları da bu yönde olduğundan müşterek çocuğun yurt dışına çıkış izni için velayeti kendisinde olmayan diğer eşten izin almasına gerek yoktur.’’

Ancak, durum böyleyken de pratikte bazı ülkeler vize aşamasında, diğer ebeveynden alınacak olan izin belgesini şart olarak koşmaktadır. Bu sebeple seyahat edilecek ülkenin konsolosluğundan bu durum hakkında mutlaka bilgi alınmalıdır.

Velayet hakkına sahip tarafın çocuğun yurt dışına çıkışını sağlaması için diğer tarafın rızasına ihtiyacı yoktur. Nitekim velayet hakkı, anayasa ile güvence altında olan seyahat etme hakkını da kapsamaktadır. Yargıtay’ın birçok görüşü de bu yöndedir;

Velayet hakkı kendisinde bulunan eşin velayet hakkını kullanmasının doğal sonucu olarak ortak çocuğu yurt dışına çıkarması boşandığı eşinin muvafakatine bağlı değildir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2015/11374 E., 2015/12897 K., 17.06.2015 T.)

Velayet hakkını kullanmanın doğal sonucu olarak, velayet hakkı kendisinde bulunan davalı-davacı annenin, ortak çocukla gerek yurt dışı gerekse yurt içinde seyahat etmesi davacı-davalı babanın muvafakatine bağlı bulunmamaktadır. Müşterek çocuğun yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinin babanın onayına bağlı tutulması, davalı-davacı annenin velayet görevini yerine getirmesine engel oluşturacağı gibi, çocuğun seyahat özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu da doğuracaktır (YHGK 2012/2-799 esas, 2013/389 karar). Açıklanan sebepler ile davalı-davacının, davacı-davalının birleşen davasına karşı açtığı karşı davasının kabulü gerekir…” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2016/4036 E., 2016/5518 K., 21.03.2016 T.)

Yukarıda yer alan Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere velayet hakkı kendisinde bulunmayan babanın, müşterek çocuğun yurt dışına çıkış izni hakkında muvafakatname vermesi gerekmemektedir. Söz konusu karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu görüşü ile de desteklenmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında ise müşterek çocuğun yurt dışına çıkış izni için velayet hakkı kendisinde olmayan babanın onayına bağlı tutulmasının, annenin velayet hakkını kullanamaması ve çocuğun seyahat özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğuracağı değerlendirilmektedir.

Çocuk Seyahat Amacıyla Yurt Dışına Çıkış Yapabilir mi?

Velayet altındaki çocuğun yurt dışına çıkarılması konusu, ‘’Seyahat Amacıyla’’ ve ‘’Yerleşme Amacıyla’’ olmak üzere iki başlık altında incelenebilir. Velayet hakkı, tek kişi tarafından kullanılıyor ise diğer eşin ‘’noter onaylı izin belgesine’’ ihtiyaç duymadan müşterek çocuğun yurt dışına çıkışı velayet hakkının doğal seyri itibariyle sağlanabilmektedir.

Aynı zamanda, Anayasa’da düzenlenen seyahat özgürlüğü hakkı da muvafakatname aranmayacağını vurgulamaktadır. Yargıtay, kararlarında yurt dışına çıkış döneminin çocuğun okul dönemine denk gelmesi gibi çocuğun üstün yararı ile çatışan durumların olmamasına önem vermektedir.

‘’Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Bütün bu hususlar değerlendirildiğinde davacı- davalı baba ve ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularının tatmini bakımından yetersiz olmuştur. O halde, mahkemece belirlenen kişisel ilişki günleri yanında, babanın yurt dışında bulunduğu da nazara alınarak ortak çocuk ile baba arasında babalık duygularını tatmin edecek, bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak şekilde Ramazan ve Kurban Bayramları ile eğitim- öğretim dönem ara tatillerinde dönüşümlü olmak üzere daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.’’ (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2021/420 E., 2021/2848 K., 08.04.2021 T.)

Velayet hakkının sadece anne tarafından kullanıldığı durumda, çocuğun yurt dışına çıkması halinde velayet hakkı sahibi olmayan babadan izin alınmasına gerek yoktur.

Kural böyleyken, bazı ülkelerde vize alma esnasında velayet hakkı olmasa dahi diğer ebeveynden çıkış izin belgesi alınması şartı koyulmaktadır. Bu durumda, gidilecek olan ülkenin bu konudaki tutumu söz konusu ülkenin konsolosluğundan öğrenilerek hareket edilmelidir.

Çocuğun Yurt Dışına Çıkışı Hakkında Engelleme Kararı Verilebilir mi?

Her ne kadar velayet hakkı sahibi ebeveynin, çocuğun yurt dışına çıkışı konusunda diğer ebeveynden izin almasına gerek duyulmasa da velayet hakkına sahip olmayan tarafın, diğer ebeveynin müşterek çocuğu yurt dışına ‘’kaçırmak’’ amacıyla getirmesinden şüphelenmesi durumunda delillerle ispatlanması halinde mahkeme tarafından ‘’engelleme kararı’’ verilebilmektedir. Fakat bahsi geçen deliller, kuvvetli şüphe niteliği taşımalıdır.

Müşterek Çocuk Yerleşme Amacıyla Yurt Dışına Çıkarılabilir mi?

Türk Medeni Kanunu uyarınca, boşanan eşlerin hayatındaki önemli değişimlerin (anne veya babanın yeniden evlenmesi, başka bir yere taşınması, ölmesi vb.) meydana gelmesi halinde re‘sen veya ebeveynlerden birinin talebi üzerine gereken önlemler alınmaktadır.

Velayet hakkına sahip olan tarafın Türkiye dışında başka bir ülkeye yerleşmesi halinde, diğer eş ‘’velayet hakkının yeniden incelenmesi’’ hakkında aile mahkemesine başvurabilmektedir. Buna ilave olarak ülkemizin de taraf olduğu, ebeveynlerden birinin velayetinde bulunan çocuğun mutad yerleşim yerinin değiştirilmesi sureti ile başka bir ülkeye taşınması durumunda ‘’velayetin iadesi’’ konusunu içeren Avrupa Sözleşmesi’nin, velayet hakkının kimde olması gerektiğine dair yeniden yapılacak olan incelemede dikkate alınmasında fayda vardır.

Müşterek çocuğun yerleşim yerinin başka bir ülkeye taşınması uluslararası sözleşmeler kapsamında da ihlale müsait bir konudur. Özellikle 16 yaşından küçük çocuklar için uygulanan Lahey Sözleşmesi’ne göre velayet hakkı sahibi ebeveynin çocuğu yurt dışına yerleşim amacıyla götürmesi durumunda diğer ebeveyn çocuğun iadesini talep edebilmektedir.

Burada özellikle velayetin değiştirilmesi davasından bahsetmek gerekir, çünkü velayet hakkını elinde tutan babanın (veya velayeti elinde tutan annenin) çocuğu yurt dışına uzun süreli olacak şekilde veya yerleşmek maksadıyla çıkarması halinde ‘’velayet hakkının kötüye kullanılması’’ gündeme gelecektir. Velayet hakkının bu şekilde kötüye kullanılması halinde velayeti elinde bulundurmayan taraf velayet davası açarak çocuğun velayetini alabilir.

Yurt Dışına Çıkışta Çocuk İçin Aranan Evraklar Nelerdir?

Çocuğun yurt dışına seyahati halinde kimlik, pasaport, vize gibi belgelerin yanında aranan en önemli evrak muvafakatnamedir. Çocuk hem anne hem babası ile bir arada seyahat etmiyor ise mutlaka çocuğun yanında bulunmayan ebeveynin ‘’noter onaylı muvafakatnamesi’’ gerekir.

Bununla beraber, boşanma veya ayrılık sebebiyle velayet hakkı bir tarafa bırakılmışsa velayet hakkı sahibi olmayan ebeveynin muvafakatnamesi aranmaz. Nitekim Yargıtay görüşü de bu yöndedir. Ancak bazı havayolu şirketleri velayete rağmen muvafakatname istemektedir.

Bu gibi haller bakımından mahkemeden, muvafakatnamenin gerekmediği yönünde bir karar verilmesi istenebilir. Muvafakatname Türk makamların istediği bir belge olmayıp, gidilecek ülkenin istediği bir belgedir. Dolayısıyla müşterek çocuğun yurt dışına çıkış izni verilmemesi durumunda Türk mahkemelerine başvuru yapıp muvafakatname istemek hukuken mümkün değildir.

Uygulamada Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, vermiş olduğu bir kararında (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2016/981 E., 2016/4766 K., 10.03.2016 T.) muvafakat vermekten keyfi olarak kaçınan kişi aleyhine dava açılmasından sonra, muvafakatname verilmesi durumunda açılan davanın konusuz kalacağına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de yarısını ödemek zorunda kalacağına hükmetmiştir.

Muvafakat Vermekten Kaçınan Eş Bakımından Tazminat Gündeme Gelebilir mi?

Müşterek çocuğun yurt dışına çıkış izni için anlaşmalı boşanma protokolünde muvafakat verileceği kararlaştırılmış olmasına rağmen, ‘’keyfi olarak muvafakat vermekten kaçınan eş’’ bakımından tazminat hususu gündeme gelir.

Müşterek çocuğun yurt dışına çıkış izni verilmemesi durumunda kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf veya maddi olarak zarara uğrayan taraf tazminat davası açabilir.

Müşterek Çocuğa Yurt Dışı Çıkış Yasağı Verilebilir mi?

Çocuğa dair düzenlemelerin tamamında en önemli kriter çocuğun üstün yararıdır. Bu kapsamda anne veya babadan birinin, diğer tarafın sahip olduğu çocukla olan haklarını engellemek amacıyla hareket etmesi durumunda çocuğun üstün menfaatine uygun olarak ‘’yurt dışı çıkış yasağı’’ verilmesi mümkündür.

Seyahat Özgürlüğü Işığında Yurt Dışı Çıkışı Yasağı Nasıl Değerlendirilebilir?

İfade etmek gerekir ki yurt dışı çıkış yasağına dair kararlar, mahiyeti itibariyle çocuğun, anayasal güvence altında bulunan ‘’seyahat hakkını’’ engellemektedir. Bu sebeple bir çocuk hakkında ‘’yurt dışı çıkış yasağı kararı’’ uygulanabilmesi için gerçekten çok önem arz eden olayların olması ve kuvvetli delillerin bulunması gerekir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, müşterek çocuğun ebeveynlerinden biri tarafından kaçırılacağı düşüncesi ile süresiz olarak yurt dışına çıkışının yasaklanmasını, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bulmuştur.

Yurt dışına çıkış yasağı yönünden yapılan değerlendirmede; Müşterek çocuğun anne tarafından yurt dışına kaçırılabileceği endişesiyle yurt dışına küçüğün çıkışının yasaklanması, anneye ait olan velayet görevini aksatması yanında sürekliliği itibariyle de 1982 Anayasası’nda düzenlenen ve temel hak niteliğinde olan seyahat özgürlüğüne de aykırıdır.’’ (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2012/799 E., 2013/389 K., 20.03.2013 T.)

Velayet Hakkı Sahibi Olmayan Ebeveynin Çocuğun Yurt Dışına Çıkışındaki Yetkisi Nedir?

Yargıtay’ın bu yöndeki kararlarına rağmen gündelik hayatta karşımıza çıkan durum farklıdır. Nitekim seyahat edilecek ülkeler, uluslararası hukuk anlamında kendilerini güvence altına alabilmek ve çocuğun kaçırılmadığını ortaya koyabilmek için, ‘’velayet hakkı kendisinde olmayan tarafın’’ muvafakatini aramaktadır.

Boşanma aşamasında olan veya haklarında boşanma kararı verilen eşlerin ise çoğunlukla iletişimi zayıftır. Bu sebeple velayet hakkı kendisinde bulunan taraf, diğer taraftan muvafakatname isteyemediği veya istese de sonuç alamadığı durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu tür durumlar ise çocuğun yurt dışına çıkamamasına ve belki de geleceğinin riske girmesine neden olmaktadır.

İşte tam da bu tür durumlarda müşterek çocuğun yurt dışına çıkış izni konusunda muvafakat verilmesi mahkemeden talep edilebilir. Çocuğun üstün menfaati ilkesi gereğince mahkemeden karar alınması ve velayet kendisinde olmayan tarafın muvafakatine ihtiyaç duyulmadan yurt dışı seyahati gerçekleştirebilmesi mümkündür.

Yurt Dışına Çıkış Yasağı Getirilen Çocuğun Yasağının Kaldırılmasındaki Prosedür Nedir?

Müşterek çocuğun yurt dışına çıkış izni konusunda yasak kararı verilmesi halinde, söz konusu yasağın kaldırılması yine mahkemeden talep edilir. Bu takdirde velayet hakkı sahibi olan tarafın çocuğu karşı taraftan kaçırmak gibi bir amacının olmadığı ve karşı taraf ile kurulacak kişisel ilişkiye uygun davranacağı hususları ispatlanmalıdır.

Diğer yandan, çocuğun yurt dışına çıkışı, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde düzenlenen ve temel hak niteliğinde olan seyahat özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesi de ileri sürülmelidir. Bu husus mahkeme tarafından değerlendirilir ve çocuğun menfaatlerine uygun şekilde karara bağlanır.

Her ne olursa olsun velayet hakkı seyahat özgürlüğünü kapsasa dahi diğer ebeveynin çocuk üzerindeki kişisel ilişki hakkı da zarar görmemelidir. Şöyle ki; velayeti kendisinde olmayan taraf, çocuğu ile olan ilişki durumunun koşullarının değiştiği gerekçesiyle mahkemeden velayet hususunun yeniden değerlendirilmesini isteyebilir.

Kanun koyucu, bu hususu Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 183’te düzenlemiştir: ‘’Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.’’

Anılan madde hükmünde velayete ilişkin koşullarda değişiklik olması halinde hâkimden velayetin yeniden değerlendirilmesinin talep edilebileceği düzenlenmektedir. Velayeti alan tarafın yurt dışına yerleşmesi de velayet hususuna ilişkin önemli bir değişikliktir.

Bu halde karşı tarafın mahkemeden velayetin yeniden değerlendirilmesini isteyebileceği hususu gözden kaçırılmamalıdır. Çocuğun on altı yaşından küçük olup yurt dışına yerleşmek amacıyla başka ülkeye taşınması durumunda velayeti kendisinde olmayan taraf, çocuğun iadesini isteyebilir. Böyle durumlarda mahkeme, çocuğun iadesine karar verir.

Yurt Dışına Çıkış İzni Muvafakati ve Şekli Nedir?

Muvafakatname, başka bir ülkeye gidebilmek ve vize başvurusunda bulunabilmek için vasi tarafından noterde düzenlenen 18 yaş altı çocuğun yurt dışına çıkış izni belgesidir. Müşterek çocuğun ebeveynlerinin evli olması halinde her iki eşin de noterde hazır bulunması gerekirken eşlerin boşanmış olması halinde velayet hakkına sahip tarafın tek başına muvafakat vermesi yeterli olacaktır.

Bu noktada diğer eşin rızası ayrıca aranmamaktadır. Aynı şekilde, velayet hakkı sahibi anne tarafından çocuğun yurt dışına çıkarılması için velayet hakkı bulunmayan baba tarafından muvafakatname düzenlenmesine gerek yoktur. Çocuğun yurt dışına çıkışında pasaport, vize, kimlik gibi belgelerin yanı sıra yukarıda açıklandığı üzere bazı hallerde muvafakatname gerekmektedir.

Müşterek çocuğun yurt dışına çıkışı için kullanılan noter onaylı muvafakatname, çocuğun yanında olmayan ebeveynin, müşterek çocuğun yurt dışına çıkışı izni için vereceği izin belgesidir. Bu belge olmadan müşterek çocuk yurtdışına çıkarılamaz.


Kaynakça

  • 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu.
  • Dr.Mustafa DURALI, Prof.Dr.Tufan ÖĞÜZ, Prof.Dr.Mustafa Alper GÜMÜŞ . «Türk Özel Hukuku Cilt III.» Aile Hukuku İstanbul: Filiz Kitabevi, 2016.
  • KARABACAK, Ayşegül. «EŞLERİN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ VELAYET HAKKI.» Yüksek Lisans Tezi.
  • BÜKEL KOÇ Merve (2020). Ortak Velayet, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

İlginizi Çekebilir: Ebeveynleri Tarafından Kişisel Verileri İşlenen Çocuklar.

Anahtar Kelimeler: Velayet Altındaki Ortak Çocuğun Yurt Dışına Çıkışı, Velayet Altındaki Çocuğun Yurt Dışına Çıkışı, Velayet Altındaki Ortak Çocuğun Yurt Dışına Çıkışı Nasıl Olur?