[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Ebeveynleri Tarafından Kişisel Verileri İşlenen Çocuklar

Yazar: YASİN ERZURUM
Ebeveynleri Tarafından Kişisel Verileri İşlenen Çocuklar

MGC Legal ekibinin sizler için hazırladığı işbu “Ebeveynleri Tarafından Kişisel Verileri İşlenen Çocuklar” başlıklı makalesini okumanıza sunarız.

Günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen sosyal medyada ebeveynler tarafından çocukların kişisel verilerinin paylaşılmasının ayrıca irdelenmesi gerekmektedir. Zira çocuğa ait isim, soy isim, yaş, fotoğraf, video veya sağlık verisi kabul edilebilecek veriler kişisel veri niteliğinde olup ebeveynlerin söz konusu verileri sosyal medya hesaplarında paylaşmaları Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) kapsamında kişisel veri işleme faaliyeti teşkil etmektedir.

Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’nde (“GDPR”) çocukların kişisel verilerine ilişkin özel düzenlemelere yer verilmesine karşın ilgili düzenlemeler çocuğun kişisel verilerinin üçüncü kişilere karşı korunması bağlamında ele alınmış olup veri işleme faaliyetinde çoğu durumda rızasına başvurulacak olan ebeveynin, çocuğun kişisel verilerini hukuka aykırı biçimde işlemeyeceği ön kabulü ile hareket edilmiştir. KVKK kapsamında ise çocuklara ilişkin herhangi bir ayrı düzenlemeye yer verilmemiştir.

Yaş küçüklüğü nedeniyle rızası aranmayacak küçükler kapsamında kişisel veri işleme faaliyeti ebeveyn tarafından gerçekleştirildiğinde rıza verecek makam da ebeveyn olması nedeniyle söz konusu veri işleme faaliyeti hukuka uygun olarak kabul edilmektedir.

Ne var ki, rıza makamı ebeveyn olsa da veri sahibinin çocuğun kendisi olması ve veri işleme faaliyetlerinin özel hayata direkt bir müdahale niteliğinde olması nedeniyle ebeveyn tarafından gerçekleştirilen veri işleme faaliyeti de hukuka uygun olmalıdır. Bu kapsamda; öncelikle veri koruma mevzuatı, Türk Medeni Kanunu ve çocuklara ilişkin uluslararası sözleşmeler göz önüne alınmalıdır.

Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (“Sözleşme”) 3. madde’de “Taraf Devletler, çocuğun ana–babasının, vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de göz önünde tutarak, esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar.” düzenlemesi yer almaktadır. Aynı şekilde, Sözleşme’nin 16. madde’sinde de “Hiçbir çocuğun özel yaşantısına, aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale yapılamayacağı gibi, onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamaz.” ve “Çocuğun bu tür müdahale ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır.” düzenlemeleri yer almaktadır. Bu anlamda söz konusu madde metinlerinden çocukların ebeveynlerine karşı da korunması gerektiği anlaşılmalıdır.

Türk Medeni Kanunu (“TMK”) uyarınca kural olarak ergin olmayan çocuklar ebeveynlerinin velayeti altında olup velayet sahibi anne veya baba çocukların gerek şahıslarına gerek mallarına özen göstermek ve onları temsil etmek konusunda kanun kapsamında yükümlüdür. Bilindiği üzere, “Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar”. Bu kapsamda anne ve babanın çocuğun üzerinde sahibi olduğu egemenlik hakkını çocuğun menfaatine uygun kullanması gerekmektedir.

Bu anlamda, ebeveynler tarafından yapılan sosyal medya paylaşımları çocuğun özel hayatına direkt bir müdahale teşkil ettiğinden çocuğun kişisel verileri ebeveyn tarafından sınırlı ve daha dikkatli şekilde kullanılmak zorundadır. Zira TMK’da çocuğun menfaati ve gelişmesinin tehlikeye düştüğü hallerde hakim müdahalesi öngörülmüş ve bazı durumlarda velayetin kaldırılmasına dahi karar verilebileceği düzenlenmiştir.

Bu anlamda, ebeveynlerin de çocuğun kişisel verilerini paylaşırken haklarını kötüye kullanabilecekleri ve çocuğun ilgili durumdan zarar görebileceği unutulmamalıdır. Ebeveynlere bu kapsamda önemli bir sorumluluk düşmekteyken TMK uyarınca çocuğun rızasının geçerli olacağı andan itibaren çocuğun KVKK madde 11’de sayılan ilgili kişi haklarına başvurabileceğini, genel hükümlere dayanarak ve özellikle unutulma hakkı kapsamında kişilik haklarını kullanabileceğini kabul etmek gerekmektedir.

Ayırtım Gücüne Sahip Küçüklerin Kişisel Verileri Nasıl İşlenir?” adlı diğer yazımızı okumak için tıklayın.