Okuma Süresi: 5 Dakika

Motorlu Araç İşletenin Sorumluluğu Nedir?

Yazarlar: KERİM KOCAMAN, SEZAİ ÖZKAMALI, BENGİSU ÇIKRIK
Motorlu Araç İşletenin Sorumluluğu Nedir?

MGC Legal ekibinin kaleme aldığı işbu “Motorlu Araç İşletenin Sorumluluğu Nedir?” başlıklı makalemizi okumanıza sunarız.

Karayolları Trafik Kanunu‘nun (KTK) 85. maddesi araç maliki ile birlikte işletenin sorumluluğunu düzenler.

İşletme halinde bulunan motorlu araç bir kişinin ölümüne, yaralanmasına, malvarlığına zarar verirse işleten sorumludur. İşleten kavramı gerçek işleten ve farazi işleten olarak ikiye ayrılır. İşleten, motorlu aracı amacına uygun kullanan, gelir elde eden, yararları olan, giderlerine katlanan kişi sorumluluğa da katlanır.

Gerçek İşleten Nedir?

Gerçek İşleten, Araç sahibi olan, uzun süreli kiralayan, ariyet alan, rehin alandır. Uzun süreli kiracı malik değildir, ancak aracı kendi yararına kullanmaktadır. Aracın malikinin kim olduğu konusu, bir motorlu aracın mülkiyeti devri sözleşmesi ile noterce yapılacak işleme bağlıdır.

Bu işleme göre trafik siciline tescil yapılır. Mülkiyetin devri için trafik tescili şart değildir. Uzun süreli kiracı (ariyet alan, rehin alanda) ise üç günü aşan süreler uzun süre olarak kabul edilir. Rehin sahibi rehin hakkı sahibine kullanım iznini verirse sorumluluk o zaman doğar. Ariyet alan için de kiracıya uygulanacak kurallar uygulanacaktır.

Farazi İşleten Nedir?

Farazi İşleten, Karayolları Trafik Kanunu 104’e göre motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunanlar; mesleki faaliyetlerde bulunan teşebbüslerin sahipleri gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın zilyetliğinin devri ile birlikte işleten gibi sorumlu olurlar. Farazi işletenlerin zilyetliği devam ettiği sürece gerçek işleten ve gerçek işletenin sorumluluk sigortacısı zarardan sorumlu olmazlar.

Karayolları Trafik Kanunu 106’ya göre; çalınan veya gasp edilen araçlarda sorumluluk; bu maddeye göre aracı çalan veya gasp eden işleten gibi sorumludur. Ancak aracı çalınmış veya gasp edilmiş olduğunu bilen veya gerekli dikkat ve özeni gösterdiği takdirde öğrenebilecek olan araç sürücüsü çalan veya gasp eden kişiyle birlikte sorumlu olacaktır. Burada işleten veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birisinin aracın çalınmasında veya gasp edilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse sorumlu olmazlar.

Aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen yolculara karşı genel hükümler uygulanır. Karayolları Trafik Kanunu 102 uyarınca bir römorkun sebep olduğu zararlardan çekicinin işleteni sorumludur. Karayolları Trafik Kanunu 90’a göre maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında borçlar kanununun haksız fiile ilişkin hükümler (TBK 41 ve davamı) uygulanır. Motorlu araç işletenler tehlike sorumluluğu uyarınca sorumlu olurlar. Hukukumuzda genel olarak kusur sorumluluğu kabul edilmiştir ancak burada özel düzenlemeler sebebiyle kusursuz sorumluluk söz konusudur.[1]

Araç İşletenin Sorumluluğu Nedir? Bu Sorumluluğun Şartları Nelerdir?

Bir kimsenin, bir motorlu aracın işletilmesinden doğan zarar nedeniyle KTK uyarınca sorumlu tutulabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmiş olması gerekir.

  • Bir motorlu araç olmalıdır.
  • Araç işletilme halinde olmalıdır.
  • Aracın işletildiği yer karayolu olmalıdır.
  • Aracın işletilmesi nedeni ile bir zarar doğmalıdır.
  • Zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır.
  • İşleten kurtuluş beyyinesi (kanıt) getirememiş olmalıdır.
  • İşleten kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmadığını ve araçtaki bir bozukluğun zarara neden olmadığını ispatlamalıdır (İliyet Bağını Kesen Nedenler: mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru).[2]

Uzun Süreli Araç Kiralama Sözleşmesi Nedir?

Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) kira sözleşmesi “kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır.

Oysa ki, uzun dönem araç kiralama sözleşmelerini, salt bu tanım çerçevesinde alelade bir kira sözleşmesi olarak değerlendirebilmek mümkün değildir.

Nitekim pek çok uzun süreli araç kiralama sözleşmesinde; gerek kiralayan şirkete kiralama süresi boyunca araçların servis süreçlerinin sağlanması, sigortasının sağlanması, ikame araç temini, lastik bakımları ve benzeri pek çok konuda borçlar yüklediği gibi; kiracıya da araçları kullandıracağı kişileri özenle seçme, araçları özenle kullanma, yalnızca sigortalı çalışanlarına kullandırma, araçların periyodik bakımlarına riayet etme, kira borçlarını ödeme gibi pek çok borç yüklemektedir. Şu halde, uzun süreli araç kiralama sözleşmelerini her iki tarafa borç yükleyen karma nitelikli bir sözleşme olarak telakki etmek gerektiği açıktır.[3]

Uzun süreli araç kiralamada, kiracı “işleten” olarak sorumlu olur.

Ancak, kiracının “işleten” olarak sorumlu tutulabilmesi için, aracı “kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere” işlettiğinin; ayrıca “araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğunun” ispat edilmesi gerekir.

Kiracı, aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işletiyor olmakla birlikte, “araç üzerindeki fiili tasarrufu” herhangi bir biçimde onayı ve kusuru olmaksızın elinden alınmış, çalınmış veya gasp edilmişse, tüm işletenler gibi, o da sorumluluktan kurtulur.

İlgili yasanın 86. maddesi 1. fıkrasına göre de, işleten konumundaki kiracı, “kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.”.

Aracı “uzun süreli kiralayan” araç maliki zarardan sorumlu tutulamaz.

Kiralanan Araçta Beden Bütünlüğünün Bozulmasın Yönelik Sorumluluk

Aracın sahibi tescil sıfatıyla işleten sayılır ve kanunen sorumlu olur. Eğer ki; kiracı kazada kusurlu ise kiralayan ödediği tazminatı rücu davası açarak kiralayandan temin edebilir.

Uzun Süreli Araç Kiralamada Kiracının Sorumluluğuna İlişkin Yargıtay Kararları

Aracın kayıt sahibi, aracı bir yıl süreyle kiralayarak işleten sıfatını kaybetmiş olduğundan, kazadan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu tutulamaz.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesi hükmüne göre, başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiğini ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğunu ispat edemediği takdirde kayda göre araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı veya rehin alan kişi; işletendir. Aynı kanunun 85. maddesi hükmüne göre ise bir motorlu aracın işletilmesinden doğan zarardan o aracın işleteni sorumlu olur.[4]

4. HD. 17.02.2005 E. 2004/7697 – K. 2005/1387

Araçların uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraya verilmesi durumda, araç malikinin işleten sıfatı kalmadığından, hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekir. (2918/m. 3, 85)

11. HD. 05.05.2003 E. 2002/12356 – K. 2003/4414

Kazaya karışan aracın, uzun süreli olarak kiraya verilmiş ve kiracı tarafından kullanılırken kazanın meydana gelmiş olmasına göre, kiracının “işleten” olarak sorumlu tutulması ve araç maliki hakkındaki davanın reddi gerekir. (2918/m. 3,85)

17. HD. 15.02.2005 E. 2005/813 – K. 2005/1150

Dava konusu kazayı yapan araç, uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraya verilmiş ise, kiracı işleten olarak sorumlu olur. Bu nedenle, kira sözleşmesi uyarınca aracın kiracı şirkete teslim edilip edilmediğinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklanması gerekir. (2918/m. 3, 85)

11. HD. 27.04.2006 E. 2005/4642 – K. 2006/4755

Aracın kayıt maliki ile davalı arasında yapılmış olan kira sözleşmesinde, aracın davalı şirkete hizmet verecek şekilde hükümler içermesine; araç ve sürücü üzerinde mutlak bir hakimiyet ve tasarruf imkanı sağlanmış olmasına göre, davalının “işleten” sıfatını taşıdığı kabul edilerek bu sıfatı ile zarardan sorumlu tutulması gerekir.

4. HD. 14.11.2005 E. 2004/15668 – K. 2005/12100

Malikin uzun süreli olarak aracını kiralaması halinde, kiracı, “işleten” sıfatını kazanır ve işletenin hukuki sorumluluğu altına girer. (2918/m.3,85)

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 3.maddesi gereğince malik, uzun süre olarak aracını kiraladığında kiracı, isleten sıfatını kazanır aynı yasanın 85.maddesi hükmü gereğince de işleten hukuki sorumluluk altına girer. Mahkemece açıklanan davalı savunmaları ile yasa hükümleri üzerinde yeterince durulup tartışılmadan yazılı olduğu şekilde davalı belediyenin de tazminattan sorumlu tutulması doğru değildir.

19. HD. 18.06.2003 E. 2003/3742 – K. 2003/6546

Motorlu aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiralayan kiracı, işleten sayılır. Bu hüküm, araç üzerindeki fiili hakimiyet ve iktisaden yararlanma ilkesi dikkate alınarak getirilmiş bir düzenlemedir. Mahkemece, salt malik sıfatı yeterli görülerek davalının sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamıştır.

11. HD. 13.09.2004 E. 2003/13798 – K. 2004/8129

Temelde malik işletendir. Ancak yasa gereğince malik, uzun süreli olarak aracı kiraladığında, kiracı, işletenlik niteliği kazanır ve hukuki sorumluluk altına girer.

19. HD. 01.04.2002 E. 2001/7750 – K. 2002/2375

Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.

11. HD. 18.02.2002 E. 2001/9157 – K. 2002/1348

2918 sayılı Kanunun 85. maddesi hükmüne göre, trafik kazası zararında kaideten işleten sorumludur. Aynı Yasanın 3. maddesi de uzun süreli kiralama halinde kiracı işleten sayılmıştır. Böyle bir hal varsa, trafik kazası zararından aracın kiracısı sorumlu olur.

19. HD. 14.10.1993 E. 1992/10747 – K. 1993/6545

Sonuç

Sonuç olarak, araç kiralama sözleşmesinde her şey dahil olarak anlaşılmışsa bu durumda kaza yapılsa da tüm sorumluluk firmaya aittir. Eğer belirtilmemişse kiralamanın uzun süreli mi yoksa kısa süreli mi olduğuna göre işleten belirlenip sorumluluğu üstlenecektir. Yine somut olaya göre kusur dağılımları yapılıp rücu davası söz konusu olabilir.


Kaynakça & Referanslar

  • [1] TOKKDER, 2 HAZİRAN 2009 MAKALESİ.
  • [2] KARAYOLLARI TRAFİK KANUNUNA GÖRE MOTORLU ARAÇ İŞLETENİN AKİT DIŞI SORUMLULUĞUNUN
  • HUKUKİ NİTELİĞİ VE UNSURLARI, PROF.DR.FİKRET EREN, DERGİPARK MAKALESİ.
  • [3] Çelik Ahmet, UZUN SÜRELİ ARAÇ KİRALAMADA KİRACININ “İŞLETEN” OLARAK SORUMLULUĞU, Tazminat Hukuku, 2015.
  • [4] MOTORLU ARAÇ İŞLETENİN SORUMLULUKTAN KURTULMASI, Hüseyin ATEŞ, TBB barobirlik, 2012.