[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Hatır Taşımacılığı Nedir?

Yazarlar: KERİM KOCAMAN, AHMET ÇAĞDAŞ KİZİR, EMİN ANBAR
Hatır Taşımacılığı Nedir?

Kısaca, hatır taşımacılığı; taşıyanın, yakını olsun veya olmasın, bir kimseyi taşıtına alıp, ücret almaksızın bir yerden bir yere götürmesidir.

Biraz daha açacak olursak; hatır taşımacılığı, bir tüzel kişinin yahut gerçek kişinin, herhangi birini (tanıdığı/tanımadığı), kendisine veya bir başkasına maddi menfaat sağlama maksadı gütmeksizin bir yerden başka bir yere taşıması veya hatır için aracı bir başkasına kullandırma olarak tanımlanabilir.[1] Belirtilmiş olan tanım kanuni değildir, fakat 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda (KTK) düzenlenen 87. madde de hatır taşımacılığına ilişkin şartlar görülmektedir. Buna göre;

Hatır Taşımacılığı İçin Şartlar Nelerdir?

  • Taşıyan kişi, taşıdığı kişiyi kendisine yahut bir başkasına maddi bir menfaat gütmeksizin taşınması,[2]
  • Kişi araçla taşınması / araç kullandırmanın karşılıksız olması,
  • Ayrıca 87. madde hükmünün uygulanabilmesi için; hatır taşımacılığı sözleşmesinin edası sırasında taşınan kişinin veya kullanan kişinin yaralanması ya da ölmesi şartı aranır.

Hatır taşımacılığının hukuki niteliği hakkında doktrinde farklı görüşler bulunmaktadır. Doktrindeki bazı görüşlere göre; hatır taşımacılığı bir sözleşmedir. Diğer görüşe göre ise; sözleşme dışı bir hukuki işlemdir. Sözleşme görüşünü benimseyenler arasında da farklı görüşler bulunmaktadır. Bazılarına göre taşıma sözleşmesi iken bazılarına göre vekalet sözleşmesidir ve üçüncü bir görüşe göre isimsiz sözleşmedir.

Bu görüşlerden Türk Hukukunda hâkim olan; hatır için taşımanın sözleşme dışı sorumluluk yüklediğine dair görüştür. Bu görüşe göre; hatır taşımacılığı sözleşme dışı bir ilişkidir ve hakkaniyet gereği hatır taşımacılığının gerçekleştirilmesinde ortaya çıkan zararların giderilmesi amacıyla genel hükümler uygulanmalıdır.

Aşağıdaki değerlendirmeler hatır taşımacılığının isimsiz sözleşme görüşüne uygun olarak yapılacaktır. Çünkü, hatır taşımacılığı taşınan tarafa / aracın kullanılmasına izin verilen tarafa araca zarar vermeme ve taşıma süresince sadakat yükümlülüğüne uygun davranma borcu yüklemektedir.

Buna karşılık, taşıyan kişiye taşıma fiilini objektif özen yükümlülüğüne uygun yerine getirme borcunu yüklemektedir. Aynı zamanda, araca ilişkin bakım ve onarım yükümlülüğüne de uygun davranılması gerekmektedir. Tarafların bu borçlara ilişkin iradelerini açıkça ortaya koymaları gerekmektedir. Bu unsurlar hatır taşıması sözleşmesinin unsurlarındandır. Tarafların bu borçlarına aykırı davranmaları halinde zarar tazmini Türk Borçlar Kanunu (TBK) genel hükümlerine göre giderilmelidir.

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu, hatır taşımacılığı özel hüküm ile düzenlememiştir. Buna göre, kişiler arasında doğan hukuki ilişki, Türk Borçlar Kanunu’na hâkim olan sözleşme serbestisi ilkesine uygun olarak gelişmiştir. İlgili sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar genel hükümlere göre çözümlenecektir. Ayrıca, belirtilmesi gerekir ki; hatır taşımacılığı sözleşmesinin yerine getirilmesi esnasında ortaya çıkan zararlar bakımından 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. maddesinde Türk Borçlar Kanunu genel hükümlerinin uygulanacağını düzenlemektedir.

Hatır taşımacılığından doğan sorumluluk kusura dayanan bir sorumluluktur. Çünkü, taraflar arasındaki hukuki ilişki bir sözleşmeden doğmuştur ve zararın doğması haksız fiile dayanmaktadır. Türk Borçlar Kanunu kural olarak hukuki ilişkilerden doğan sorumluluğu kusur sorumluluğudur. Taşıyan veya taşınan kişilerin hatır taşımasında gerçekleştirdikleri fiilleriyle karşı tarafta zarara sebebiyet vermiş ise taraflar söz konusu zararın doğmasında karşı tarafın kusurunu ispatla yükümlüdürler.[3]

Eğer ki kusur bulunuyor ise aşağıdaki davalar açılabilecektir.

Hatır Taşımasından Doğan Zararların Tazmini İçin Açılması Gereken Davalar Hangileridir?

Bu kısımda, hatır taşımasından doğan zararların tazminatı için açılması gereken davalar hakkında bilgi aktarılacaktır.

Maddi Tazminat Davası

Malvarlığında meydana gelen maddi eksilmelerin tazmini için açılmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’na göre maddi tazminatın belirlenmesi somut durumun özelliklerine göre hakim tarafından belirlenmektedir.

Eğer ki, maddi tazminat davasının doğumuna sebep olan fiile zarar gören, razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Maddi tazminat davası bakımından Türk Borçlar Kanunu 53 ve 54. maddedeki özel durumların oluşması halinde bunlar da tazminat davası konusu edilebilecektir.[4][5]

Manevi Tazminat Davası

Türk Borçlar Kanunu’nda manevi tazminat davasının açılabilmesi için bedensel bütünlüğün zarar görmesi gerektiğinden bahsedilmektedir. Buna zarar gören kişinin fiziksel, ruhsal ve psişik durumunun bozulması manevi tazminat davasının açılabilmesi için gerekli sebepleri oluşturacaktır. Manevi tazminat davasında talep edilecek miktar zarar görenin somut durumunu incelemekle tespit edilecektir.

Hatır İçin Taşımacılıkta Zaman Aşımı

  • Hatır için taşımacılığın hukuki niteliğindeki tartışmalara göre farklı zaman aşımı süreleri belirlenecektir. Söz konusu ilişkiden doğan sorumluluk sözleşme dışı sorumluluk ise TBK m. 72’ye göre 2 ve 10 yılın geçmesi ile zaman aşımına uğrayacaktır.[6]
  • Eğer ki söz konusu hukuki ilişki vekalet sözleşmesi olarak nitelendirilecekse 5 yıllık zaman aşımına bağlıdır.
  • Hatır taşımacılığını isimsiz bir sözleşme olarak kabul edeceksek sözleşmeye aykırılık hükümlerine göre yani genel hükümde belirtilen (TBK m. 146) 10 yıllık zaman aşımı ile sınırlıdır.
  • Burada hatır taşımacılığından doğan zararların tazmini bakımından hangi nitelendirmenin uygun olacağı somut olayın koşullarına göre belirlenmeli ve ona ilişkin zaman aşımı süreleri dikkate alınmalıdır.

Hatır Taşımalarından Doğan Zararların Tazminatında İndirim

Hatır taşımaları için Yargıtay taşıma ve kullandırmanın karşılıksız olması gerektiğini ileri sürmektedir. Karşılıksız yapılan hatır taşımalarında kullanan veya taşınanın yararının varlığı indirimin uygulanması bakımından önemle incelenmesi gereken bir husustur. Taşınan veya kullanan kişiye yarar sağlanan durumlarda meydana gelen zararların tazminatının tayini Yargıtay’ın yerleşik içtihadı uyarınca TBK m. 51’e göre indirim yapılarak tespit edilmektedir.[7]

Hakimin tazminat indirimi yapması zorunlu değilse de bunu kararında gerekçeli olarak belirtmesi gerekmektedir. Eğer ki indirim yapılacaksa Yargıtay uygulamaları doğrultusunda %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmalıdır.[8] Burada somut olayın koşulları indirimin yapılıp yapılmamasını belirleyecektir.

Hatır Taşımasından Doğan Zararlarda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının (Trafik Sigortası) Sorumluluğu

Hatır taşımasından doğan zararların zorunlu mali sorumluluk sigortasına dahil olup olmadığı doktrinde tartışmalıdır. Çoğunluk görüşü, hatır için taşınan veya hatır için araç kullandırılan kişini zararları trafik sigortası kapsamında değildir.[9]

İkinci görüşe göre ise karşılıksız için taşıma genel hükümlere tabi tutulduğu ve işletenin sorumluluğu bulunduğu için sorumluluk sigortasına tabidir.

Yargıtay, bazı kararlarında hatır taşımasından doğan zararları trafik sigortasına kapsamında kabul etmezken bazı kararlarındatrafik sigortası kapsamına almıştır.[10][11]

Burada; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.3 başlığında sigorta kapsamı düzenlenmiştir. Maddede belirtildiği üzere “…motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olması…” durumu sigorta kapsamındadır. Hatır için taşımada kullanan veya taşınanın zararı aracın işletilmesi sırasında meydana gelmiş ise teminat kapsamında değerlendirilmeli ve zarar sigorta kuruluşu tarafından karşılanmalıdır.

Kural olarak zararın sigorta kuruluşu tarafından karşılanması gerektiğini belirttik fakat somut olayın koşulları meydana gelen zararın sigorta kapsamına alınmasını hakkaniyete uygun düşmüyorsa zararın tazminini araç sahibine yüklemek gerekecektir. Burada Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6’da belirtilen teminat dışı hallerden;

b) hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
c) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
d) Destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
f) Manevi tazminat talepleri sigorta teminatı dışında kalmaktadır.

Bu zararlar eğer ki şartları oluşmuşsa araç sahibinden talep edilebilecektir. Sigorta kapsamında olduğu söylenemez.

Hatır taşımasından doğan zararların sigorta kapsamında kabul edilmesi, Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası ile de mümkün olabilmektedir. Eğer ki; araç sahibi ihtiyari mali sorumluluk sigortası yaptırmış ise hatır taşımasından doğan zararlar için sigorta kuruluşuna başvuru yapılabilecektir.


Kaynakça & Referanslar

  • [1] Franko, Nisim, Hatır Nakliyatı ve Hukuki Mahiyeti, Ankara 1992, s. 19.
  • [2] Yarg. 4. H. D. 2021/4575 E., 2021/8352 K.
  • [3] Türk Borçlar Kanunu m. 50.
  • [4] MADDE 53 – Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
  • [5] MADDE 54 – Bedensel zararlar özellikle şunlardır: tedavi giderleri, kazanç kaybı, calışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
  • [6]  Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrar.
  • [7] Yarg. 4. H.D.  2021/4575 E., 2021/8352 K.
  • [8]Yarg. 4. H.D.  2021/4575 E., 2021/8352 K.
  • [9] Havutçu/Gökyayla, s. 96, dn. 193; Karahasan, Mustafa Reşit, Sorumluluk Hukuku, İkinci Kitap: Kusursuz Sorumluluk, İstanbul 1995, s. 826; Yücel, Çağrı, Motorlu Araç- lar Sorumluluk Sigortasında Riziko İstisnaları, ylt., İstanbul, 2006, s. 114.
  • [10] 11. HD. 21.09.1995, E. 1995/6607 K. 1995/7284.
  • [11] 11.HD. 07.11.2002, E. 6717, K. 10115.

İlginizi Çekebilir: “BlaBlaCar” Taşımalarının Hukuki Statüsü Nedir?