HUKUK & DANIŞMANLIK
İşçilerin Açacakları Menfi Tespit Davaları
Yargıtay kararına göre; işçilerin açacakları menfi tespit davaları zorunlu arabuluculuk kapsamında değildir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu (İMK) madde (md.) 3/1 uyarınca; Kanun’a, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Dolayısıyla, kanun arabuluculuğu taraflar için zorunlu kılıp bu yol tüketilmeksizin dava açılmasını engeller. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 18.03.2021 tarihinde verdiği 2021/2740 E. ve 2021/6513 K. numaralı kararda; davacı vekili tarafından, iş sözleşmesi sona erdiği için verilen teminatın iade edilmesi ve bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespit edilmesi talebiyle dava açmıştır. Buna karşılık davalı vekili de zorunlu arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle talebin reddedilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi dava şartı yokluğundan davayı reddetmesi üzerine davacı vekili istinaf yoluna gitmiş ve Bölge Adliye Mahkemesine başvurmuşsa da esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin dosyayı temyize götürmesi üzerine Yargıtay incelemesinde, somut olayda, işçi-işveren arasındaki bireysel sözleşmeye dayanan uyuşmazlıktan kaynaklanan menfi tespit davalarında yasa koyucunun bilinçli bir biçimde arabuluculuğu dava şartı olarak öngörmediği belirtilmiştir. Yargıtay kararında kanunun kendisinin ve gerekçesinin bu denli açık ve net bir şekilde emredici bir düzenleme yapmış olması sebebiyle dar yorumlanması gerektiği ve zorlamayla bile genişletici bir yorum yapılmaya elverişli olmadığı ifade edilmiştir. Bu sebeple de, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
Bu karar ile işçinin açacağı menfi tespit davalarının zorunlu arabuluculuk dava şartı kapsamında olmadığı vurgulanmıştır. Aksine yorum yapılması kanunun zorlamayla genişletilmesi ve mahkemeye erişim hakkının engellenmesi kapsamında olacaktır.