Okuma Süresi: 3 Dakika

Anonim Şirketlerde Rüçhan Hakkı

Yazarlar: KERİM KOCAMAN, SEZAİ ÖZKAMALI, AYŞENUR TOSUN
Anonim Şirketlerde Rüçhan Hakkı

MGC Legal ekibinin kaleme aldığı işbu “Anonim Şirketlerde Rüçhan Hakkı” başlıklı makalemizi okumanıza sunarız.

Bir anonim şirkette pay sahiplerinin hakları “mali haklar” ve “yönetsel haklar” olmak üzere iki başlık altında toplanmaktadır. Mali haklar diğer bir ifade ile akçeli haklar; kâr payı hakkı, rüçhan hakkı, hazırlık evresi faizi hakkı ve tasfiye payı alma hakkından oluşmaktadır. Rüçhan hakkı mali haklar arasında sayılmakla birlikte, söz konusu hakkın oy hakkı gibi yönetsel haklara da etkisi bulunan bir hak olduğunu söylemek gerekir. Rüçhan hakkı Yargıtay tarafından hem mali hak hem yönetsel hak olarak değerlendirilmektedir.[1]

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (“TTK’’) göre anonim şirketlerde her pay sahibi, yeni çıkarılan payları, mevcut paylarının sermayeye oranına göre alma hakkına (rüçhan hakkına) sahiptir. Rüçhan hakkı, paydan doğan ve kural olarak ortaklık sıfatının kazanılması ile elde edilen genel nitelikte kanuni bir haktır.[2]

TTK’nin 461. maddesinde düzenlenen bu hakkın kullanımına göre; yönetim kurulu yeni pay alma hakkının kullanılabilmesinin esaslarını bir karar ile belirler ve bu kararda pay sahiplerine en az on beş gün süre verir, karar tescil ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan olunur, ayrıca şirketin internet sitesine konulur. Bu hak, devredilebilir niteliktedir.

Anonim Şirketlerde Sermaye Artırımı

Anonim şirketlerde sermaye artırımı; esas sermayenin artırılması, kanunda öngörülen usulün izlenmesiyle finansal tablolardaki “esas sermaye”[3] veya “çıkarılmış sermaye”[4] kaleminin yükseltilmesidir.[5]

TTK’da anonim şirketlerde sermaye artırım yöntemleri; sermaye taahhüdü yoluyla (dış kaynaklardan) artırım, iç kaynaklardan sermaye artırımı ve şarta bağlı sermaye artırımı olmak üzere üç şekilde sınıflandırılmıştır. Ayrıca, sermaye artırımı, esas sermaye sistemi ve kayıtlı sermaye sistemine göre yapılabilir. Esas sermaye sisteminde sermaye artırımına karar verme yetkisi genel kurula, kayıtlı sermaye sisteminde ise yönetim kuruluna aittir.[6]

Rüçhan Hakkının Sınırlandırılması ve Kaldırılması

Pay sahibinin rüçhan hakkı ancak haklı sebepler bulunduğu takdirde ve en az sermayenin yüzde altmışının olumlu oyunu içeren bir genel kurul kararı ile sınırlandırılabilir veya kaldırılabilir.

Yargıtay’a göre eğer pay sahibinin rüçhan hakkını kullanma imkanına engel olunur veya kısıtlanırsa;

Şayet bu şekilde somutlaşan bir rüçhan hakkının kullanılması şirket yönetim kurulunca yasal nedenler dışında şu veya bu sebeple önlenmeye ve bu şekilde ihlal edilmeye kalkışılırsa hiç kuşkusuz yeni pay alma hakkı sahibi olan ortağın da bu ihlale karşı rüçhan hakkının korunmasını dava yolu ile isteme hakkı vardır. Zira, yukarıda da değinildiği gibi rüçhan hakkının kullanılması esas sermaye artırımı prosedürü içinde bir bölüm olup bunu ihlal eden şirket işlem ve kararları TTK’nın 392/2. maddesi hükmü gereğince batıl birer işlem ve karar niteliğine dönüşürler. Bunun sonucu olarak da her ortak rüçhan hakkının ihlali halinde bu hakkını genel hükümlere göre dava yolu ile kullanabilir ve bu yolla ihlaline mâni olabilir.[7]

Ayrıyeten, eğer şirket kendi payını iktisap ederse TTK m. 389 uyarınca, “Bedelsiz payların iktisabı hariç, şirketin devraldığı kendi payları hiçbir pay sahipliği hakkı vermez.” bu nedenle şirket adına rüçhan hakkı doğmayacaktır.

Rüçhan hakkının sınırlanmasına veya kaldırılmasına dair kararın geçerli olabilmesi için kanuna, ana sözleşmeye, dürüstlük kuralına, eşitlik ilkesine ve hakların başkalarına zarar vermeyecek veya en az zarar verecek şekilde kullanılması ilkesi ile hiç kimsenin haklı görülmeyecek şekilde yararlandırılmaması veya kayba uğratılmaması ilkesine aykırı olmaması gerekir.

Örneğin, haklı ve geçerli nedenlere dayanmayan, ortaklığın herhangi bir yararı bulunmayan veya doğrudan ya da dolaylı zararına olan, başkalarına verilecek yeni paylar için uygun olmayan satış fiyatı belirleyen sınırlama kararları dürüstlük kuralına; pay sahipleri arasında haklı ve geçerli bir nedene dayanmayan ayrıcalıklara veya bir kısım pay sahiplerinin kayırılmasına ya da zarara uğramasına yol açan sınırlama kararları eşitlik ilkesine ve yeni pay alma hakkının belli bir miktarın altında kullanılmamasına dair sınırlama kararı da hakların başkalarına zarar vermeyecek veya en az zarar verecek şekilde kullanılması ilkesine aykırı ve iptal edilebilir nitelikte kararlardır.[8]


Kaynakça & Referans

  • [1] Yargıtay 11. HD. 03.06.1994 E.1994/2551, K. 1994/4617 sayılı kararı.
  • [2] Gümrük Ticaret Dergisi (Ed. Mustafa Yavuz), Dergipark, <https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1337332>, (ET:19.06.2021)
  • [3] 1 Esas sermaye, tamamı esas sözleşmede taahhüt edilmiş olan sermayedir. Anonim şirketlerde esas sermaye 50.000 TL’den aşağı olamaz.
  • [4] Çıkarılmış sermaye, kayıtlı sermaye sisteminde çıkarılmış payların tümünün itibari değerlerinin toplamını temsil eden sermayedir. Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş halka açık olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi 100.000 TL’den aşağı olamaz.
  • [5] Poroy, Tekinalp ve Çamoğlu, 2017:207.
  • [6]  Mustafa Yavuz, age, 13.
  • [7] Yargıtay 11. HD. 03.06.1994 tarihli, 1994/2551 E. ve 1994/4617 K. sayılı kararı.
  • [8] Prof. Dr. Erdoğan Moroğlu, Anonim Ortaklıklarda Sermaye Artırımı, XII Levha Yayınları 2015 s. 181.

İlginizi Çekebilir: Taşınmazların Anonim Şirketlere Ayni Sermaye Olarak Tescili.