[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Yargıtay İstifada İrade Sakatlığı Bulunduğunun Kanıtlanmamış Olması Halinde Fesih Beyanının Muhataba Ulaşmakla Sonuçlarını Doğuracağına Hükmetti

Yazar: MGC LEGAL
Yargıtay: İstifada Sakatlık Yoksa Fesih Geçerli – MGC Legal

Karara konu uyuşmazlıkta; davalı iş yerinde 05.09.2013 – 09.01.2016 tarihleri arası çalışan davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini, ibraz edilen istifa dilekçesinin baskı altında imzalatıldığını, irade fesadı ile malul olduğunu ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının istifa ettiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından işin bitmesi nedeni ile iş sözleşmesinin işveren tarafından sona erdirildiğini tanıkların beyan etmesine rağmen; davacının yapmış olduğu iş davacı ayrıldıktan sonra devam ettiğinden ve istifa dilekçesi irade fesadına uğramadığından kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Söz konusu kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce; istifa dilekçesinin genel bir içerik taşıması, davacının istifa dilekçesinin devamında bilet işlemlerinin yapılmasını talep etmesi, ayrıca istifa dilekçesine işveren yetkilisi tarafından uygundur şerhi düşülmüş olması, tanıkların, davacının işveren tarafından işten çıkartıldığını ifade etmeleri, davacının 2 yıldan fazla bir çalışmasının bulunması ve tazminat haklarını geride bırakacak şekilde işten ayrılmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesi ile istifa dilekçesine değer verilmemiş, davacının iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın işveren tarafından sona erdirildiği kanaati ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılmıştır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2021/8623 E. 2021/14487 K. Sayılı 19.10.2021 Tarihli ilamında ise; davacının el yazılı istifa dilekçesi ile iş sözleşmesini feshettiğini anlaşıldığı belirtilmiştir. İlgili dilekçedeki imzanın davacıya ait olduğunun tartışmasız olduğu, irade fesadının ispatlanamamış olduğu, davacının imzaladığı istifa dilekçesinin sonuç ve mahiyetini anlayabilecek nitelikte bir personel olduğu, davacı asilin; 08.12.2020 tarihli celsedeki beyanında “eşi ile birlikte Türkiye’ye dönmek zorunda olduğunu, böyle bir durum oluştuğunu” ifade ettiği hususları birlikte değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı bir neden olmadan feshedilmiş olduğu kanaatine varılmıştır. Bu sebeple, dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğine hükmedilmiştir.


Daha fazla Yargıtay Kararı okumak için tıklayınız.