Okuma Süresi: 2 Dakika

Anayasa Mahkemesi’nin Mehmet Akif Ersoy’un Eserlerinin FSEK Kapsamındaki Hak Sahipliğine İlişkin Kararı

Yazar: MGC LEGAL
Mehmet Akif Ersoyun Eserlerinin Hak Sahipliğine İlişkin Karar

Anayasa Mahkemesinin 2018/25857 başvuru numaralı ve 14.09.2022 tarihli, Mehmet Akif Ersoy’un Eserlerinin FSEK Kapsamındaki Hak Sahipliğine Yönelik Başvuruya İlişkin Kararı.

Mehmet Akif Ersoy’un mirasçıları, şairin ölümünden sonra yayın haklarını İnkılap Kitabevi’ne devretmiştir. M. Ertuğrul Düzdağ (M.E.D.) ise Mehmet Akif Ersoy ve Safahat-Tam Metin ve Safahat Dışında Kalmış 54 Şiir adlı eseri 1987 yılında oluşturmuştur. M.E.D. ile başvurucu arasında 4.1.1997 tarihindeki sözleşme ile ilgili iki kitabın basım, çoğaltım ve dağıtım hakları başvurucunun temsilcisi olduğu Çağrı Yayınlarına 99 yıl süreyle bırakılmıştır.

5.12.1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun eser sahibinin mali haklarının koruma süresini ölüm tarihinden itibaren 50 yıl olarak sınırlayan maddesi 12.6.1995 tarihinde yürürlüğe giren 4110 sayılı kanunun 10. maddesiyle değiştirilmiştir. Buna göre, koruma süresi eser sahibinin ölümünden itibaren 70 yıla çıkarılmıştır.

Kitabevi 29.3.2005 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında başvurucu aleyhine suç duyurusunda bulunmuştur. Suç duyurusunda Kitabevi, telif hakkına sahip olduğu Safahat isimli eserin başvurucu tarafından izinsiz olarak basılıp dağıtıldığını belirtmiştir. Kitabevi aynı zamanda 6.4.2006 tarihinde İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde başvurucuya karşı tazminat davası da açmıştır ve mahkeme 10.000 TL maddi tazminata hükmetmiştir. Temyiz edilen davda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 18.12.2013 tarihinde başvurucunun temyiz istemini reddetmiş ve kararı bozmuştur. Mahkeme bozmaya uyarak başvurucunun ödemesi gereken tutarı 25.000 TL olarak belirlemiştir.

Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruya konu olay özetle bu şekildedir. Somut uyuşmazlık Anayasa Mahkemesince özetle aşağıdaki şekilde değerlendirilmiştir;

Başvurucunun 1987 yılında oluşturulup umuma arz edilen eserin 4110 sayılı kanunun yürürlük tarihinden önce alenileştirildiğini belirtmiş ve bu esere ait hakları FSEK uyarınca eser sahibi yahut da bu hakları devralan kişi bakımından mülk haline geldiğini ifade etmiştir. Eser sahibinin mali haklarının koruma süresinin artırılmasının başvurucunun kazanılmış hakkını kaybetmesine sebep olmayacağı, 4110 sayılı kanunun yürürlük tarihinden evvel alenileşen eserlere ilişkin mali hakları açıkça ortadan kaldıran bir değişiklik bulunmadığı, mirasçıların haklarının değişiklik akabinde devam ediyor olduğundan bahisle başvurucunun haklarının sona erdiği yorumunun hukuk devleti ilkesine aykırılık teşkil edeceği belirtilmiştir.

AYM kararında; ayrıca, M.E.D. tarafından oluşturulan eserlerin başka özgün bir eser olduğu kanaatine varmıştır ve başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine oy birliğiyle hükmetmiştir. Kararın tamamı için tıklayınız.


Diğer Anayasa Mahkemesi Kararları için tıklayınız.