Okuma Süresi: 5 Dakika

Blok Zinciri (Blockchain) Sistemi ve Hukuku

Yazarlar: BUSE YAŞAR, KÜBRA ÇALIŞKANÖZTÜRK
Blok Zinciri (Blockchain) Sistemi ve Hukuku

Blok Zinciri (Blockchain) Nedir?

Gelişen teknolojiyle birlikte, hayatımıza dahil olan kripto para birimleri ve bu paraların bir otoriteye bağlı kalınmaksızın saklanabileceği güvenilir merkezi bir sisteme duyulan ihtiyaç neticesinde de 2008 yılında Satoshi Nakamato olarak bilinen bir kişi veya bir grup insan tarafından blok zinciri (Blockchain) kavramsallaştırılmış, ertesi yıl tarihteki ilk kripto para birimi olan Bitcoin’in çekirdek bir bileşeni olarak hayatımıza dahil olmuştur. Bitcoin, “Eşten Eşe Elektronik Nakit Sistemi” isimli teknik dokümanını yayınlanmış ve Bitcoin altyapısının tamamen blok zinciri teknolojisine dayandığını açıklamıştır. Peki, blok zinciri nedir?

Blok zinciri; bloklar halinde saklanan, zincir yapıdaki şifrelenmiş işlem takibini sağlayan dağıtık yapıda veri tabanı sistemidir. Doktrinde kayıt zinciri ya da dağıtılmış kayıt defteri olarak da tasnif edilmiştir. Bir blok zincirinin kendisine has özellikleri vardır. Verinin nasıl ekleneceğine yönelik kurallar bulunur ve veri bir kez kaydedildiğinde bu veriyi silmek ya da değiştirmek imkansızdır. Veriler zaman içinde bloklar adı verilen yapılarla eklenir. Her blok kendinden bir öncekinin üzerine inşa edilir ve kendisini bir önceki bloğa bağlayan bilgi parçası içerir. Zincir üzerinde adım adım geri giderek blok zincirinin ilk bloğuna ulaşılabilir.

Blok zincirinin gerçek potansiyelinden, tüm kullanıcıların denk olduğu merkeziyetiz bir çevre dahilinde faydalanılabilir. Böylece blok zinciri herkes tarafından görüntülenebilir tek bir gerçek kaynak haline gelir. Bir örnekleme yapacak olursak, iki sütunlu bir çizelgenin olduğu düşünüldüğünde ilk satırın ilk hücresine kaydettiğimiz “abcAA” verisini girelim. İlk hücrenin verisi iki harfli bir belirtece çevrilir. Bu belirteç iki harfli “KP” olsun. İkinci satırdaki bir sonraki hücre doldurulurken “KP” belirtecinin “abcAA” nin devamı olan “defKP” olarak kullanılması gerekir.

Bu durumda da ikinci bir belirteç olan “CD” elde edilir. Böylece her bir girdi bir öncekine bağlı olduğu bir veri tabanı ortaya çıkmış olur. Blok zincirine yeni bloklar eklendikçe, bağlı bloklardan oluşan devamlılığa sahip bir kayıt meydana gelir. Burada kullanılan çok basit bir benzetmedir. Fakat, gerçekte süreç anlaşılması zor ve karmaşıktır.

abcAAKP
defKPCD
ghiCDBM
jklBMNS
mnoNSTH

 

Son satıra bakarsak, en son belirtecimizin “TH” olduğunu görürüz. Geri giderek girdileri silemeyeceğinizi ya da değiştiremeyeceğinizi söylemiştik. Çünkü herkesin böyle bir değişikliğin yapıldığını kolayca anlayabilecek ve değiştirme girişimini göz ardı edecek olmasıdır. İlk hücredeki veriyi değiştirdiğinizi varsayalım, bu durumda farklı bir belirteç elde edersiniz, böylece ikinci bloğunuzdaki veriler değiştir, dolaylı olarak ikinci satırdaki belirteç de değiştir ve bu şekilde devam eder. TH en özünde kendisinden önce gelen tüm bilgilerin bir ürünüdür.

Blokların Birbirleriyle Olan Bağlantısı Nedir?

Yukarıdaki iki-harfli belirteçler üzerinden bahsedilen örnek, bir blok zincirinin hash fonksiyonlarını nasıl kullandığının basitleştirilmiş örneğidir. Peki “hashing” nedir? Farklı büyüklükteki girdilerden sabit büyüklükte bir çıktı yaratma sürecine verilen isimdir. Hash etme işlemi blokları bir arada tutan tutkaldır.

Her zaman aynı uzunlukta bir çıktı (hash) yaratmak için herhangi bir boyuttaki veriyi alarak matematik fonksiyonundan geçirmek gerekir. Bu da blok zincirinde kullanılan hash’ler, aynı çıktıyı verecek iki farklı veri bulma ihtimalini ortadan kaldırdığından işlemi güvenli kılar. Yeni bloklar oluşturabilmek için, ağın katılımcıları mining adı verilen masraflı ve yoğun bir hesaplama faaliyetinde bulunması gerekir.

Blok Zinciri ve Kripto Para İlişkisi Nedir?

Kripto paralar ise takas işlemlerinde kullanılabilen, tamamen dijital, şifrelenmiş sanal para birimidir. Kripto paranın günümüzde en yaygın kullanımda olanı Bitcoin olup blok zinciri teknolojisinin ilk uygulamasıdır. Yukarıda da bahsetmiş olduğumuz üzere Bitcoin ile blok zinciri aynı şey olmayıp, blok zinciri Bitcoin kripto parasının arkasındaki yaratacı güçtür. 2009 yılının Ocak ayında ise ilk blok (Genesis blok) Nakamoto tarafından oluşturularak madencilik ve transferler başlamıştır.

Bitcoin’i kendisinden önce ortaya çıkan sanal paralara karşı farklı kılan şey kişiden kişiye (P2P) doğrudan transfer yapılabilmesi ve hiçbir aracıya ihtiyaç duyulmaması ve blok zinciri teknolojisi üzerine kurulu olmasıdır.

Alışılmış klasik para birimleri ve ödeme şekilleri ile karşılaştırıldığında Bitcoin’i diğer para birimlerinden ayıran temel özellikleri şöyledir:

  • Merkezi bir otoriteye bağlı olmaması,
  • Kişiden kişiye doğrudan transfer (P2P) teknolojisi ile işlem yapması,
  • Dijital bir ortamda hazırlanması ve kullanılması,
  • Arzında bir limitin olması,
  • Bilgisayar algoritmaları ile tasarlanan çok karmaşık bir ürün olması,
  • Sınırlı bir kabul ve kullanım alanının bulunması,
  • Bitcoin hesaplarının herhangi bir kamu ya da özel kuruluşu tarafından sigortalanmaması şeklinde sıralanabilir.

Kripto paralar, herhangi bir otoriteden bağımsız olarak piyasada kullanıldığı için ilk merak edilen şey bu ödeme aracının güvenilirliği olmuştur. Örneğin, aynı kripto para ile iki kere alışveriş yapılması gibi haksız durumların önüne geçmek amacıyla tüm bu işlem denetimini sağlayan ve şifrelenmiş olan sistemin onay vermesi ve bu onayın da diğer kullanıcılar tarafından görülmesi sağlanmıştır. Kullanıcılar yapılan işlemin haricinde, transfer işlemi yapan kişiye ait cüzdan adresleri ile gönderilecek miktarın bilgisine de yer verilir.

Kripto Para Madenciliği Nedir? Ve Yasal Mıdır?

Her ne kadar bir otoriteye bağlı olmasa da kripto paralar da sonsuz şekilde üretilemeyecek şekilde tasarlanmışlardır. Kripto paraların üretimi de dağıtık sistem üzerinden gerçekleştirilir ve sınırlıdır. Kripto para üreticilerine madenci (miner) denilmektedir. Madencilerin matematiksel işleme dayanan bu sistemi çözmesi beklenir ve kripto para miktarı arttıkça çözülmesi gereken işlemler de zorlaşır. Yapılan bu işlemlerin onaylanması sürecine ise madencilik (mining) denilmektedir.

Çoğu kripto paranın arzı önceden belirlenmiştir ve belirlenen bu miktar herhangi bir otorite tarafından değiştirilemez. Örnek vermek gerekirse; piyasada ‘Bitcoin’ olarak adlandırılan kripto paranın miktarı 21 milyondur. Şu ana kadar kullanıma açılan Bitcoin miktarı ise 16,8 milyon kadardır. Ayrıca belirtmek gerekir ki ; kripto paralar herhangi bir merkez bankasına bağlı olmaması nedeniyle ülkelerin ekonomik durumlarından da etkilenmemektedir. Hesabın herhangi bir otorite tarafından dondurulması ya da hesaba el konulması mümkün değildir. Kripto paraların kullanımı ve yasallığı ise ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir.

Blok Zinciri Sisteminin Türkiye’de Hukuki Niteliği Nedir?

Blok zinciri sistemi gelişmeye devam etmekle birlikte günümüzde gerçekleştirdiğimiz çok taraflı hukuki işlemlerin hızlı ve güvenir şekilde gerçekleşmesi bakımından büyük potansiyel barındırmaktadır. Bu potansiyel ise bir çok hukuk dalını ilgilendirmektedir. Ancak şunu belirtmek gerekir ki blok zinciri teknolojisini doğrudan düzenlemeye yönelik regülasyon çalışmaları hali hazırda bulunmamaktadır. Ülkelerin yapmış olduğu düzenleme çalışmaları, salt olarak blok zinciri teknolojisine değil bu teknolojinin uygulama alanlarına yöneliktir.

Çağımız teknolojisinin hızla geliştiği şu dönemde alt yapısını blok zinciri sistemine dayanan ve ülkemizde de takip edilen paraların sanal ortama aktarılmış hali olan ‘kripto para” teknolojisidir. Kripto Para teknolojisine ilişkin olarak her ülke kendi mevzuatları çerçevesinde düzenlemeler oluşturmuşlardır. Bu anlamda her ülke kripto paraların adlandırılmasında farklı görüşler ortaya koymuştur.

Yakın zamanda Resmi Gazetede yayınlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’in 3. maddesi ile ülkemizde hukuki anlamda ilk kez kripto varlıkların tanımına yer verilmiştir. Buna göre Kripto Para; ‘Bu Yönetmeliğin uygulanmasında kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder.’ şeklinde tanımlanmıştır.

16 Nisan 2021 tarihinde yayınlanan yönetmelik ile çizilen sınırlar ise şu şekildedir;

  • Kripto paraların ticari hayatta ödemelerde kullanılamayacağı,
  • Kripto paranın; itibari, kaydı elektronik para olmadığı sermaye aracı sayılmayacağı ve gayri maddi varlık olduğu,
  • Maliye Bakanlığınca bu yönetmelik çerçevesince kripto para alım ve satımından elde edilen kazanç üzerinden gelir vergisine tabi tutulacağı açıklanmıştır.

Ayrıca belirtmek gerekir ki 1 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayınlanan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik ile Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın da (MASAK) bu suç nezdinde denetimde rol alacağı belirtilmiştir. Bunun üzerine MASAK sitesinde bir rapor yayınlanmış olup bu raporda kripto varlık hizmet sağlayıcılarının tabi olduğu yükümlülükler sıralanmış ve yükümlülüklere uymayan sağlayıcılar için ciddi yaptırımlar ön görülmüştür.

Değerlendirme

Tüm bu bilgiler ışığında geçmişten günümüze internetin de hayatımıza girmesiyle evrilen yaşam koşullarının şartları, değişen ve gelişen ekonomi bilinci, bir anlamda bireylerin ve toplumların geçim biçimlerini de paralel olarak değişmeye teşvik etmiştir. Tarihten günümüze edindiğimiz deneyimler bize göstermiştir ki, değişimin karşısında durmak, gelişen ve çağdaşlaşan sürecin de gerisinde kalmak zaruretini doğuracaktır. Dolayısıyla değişime ayak uydurmak elzemdir.

Son olarak belirtmek gerekir ki ülkemizde 27.05.2021 tarihi itibari ile İş Bankası Blok zinciri teknolojisi ile ilk pilot dış ticaret finansmanını işlemini gerçekleştirmiş ve bu teknolojiyi kullanarak ödemek garantisi veren ilk Türk Bankası olma niteliğini kazanmıştır. İşlemin gerçekleşmesiyle birlikte blok zinciri sisteminin yakın gelecekte birçok banka ve diğer resmi kurumlarda da kullanılacağının sinyali verilmiştir.

Bu tür işlemlerin artması ile bankalar, evrak incelemesi ile vakit kaybetmeden, hızlı bir şekilde taraflara ödeme garantisi verebilecek olup firmalar ise dış ticarete dair evrak süreçlerini bankacılık sistemi dışında yaparak operasyonel anlamda kuşkusuz hızlanacaklardır.


Dipnot:

  • Gürsel ÖRER (Ekonomik Kamu Düzeni ve Devletin Kamu Düzenine Müdahalesi).
  • Onur BİLGİN, Tayfun ARAR, Serhat KARAOĞLAN (Türkiye’de Kripto Farkındalığı ve Kripto Para Kabul Eden İşletmelerin Motivasyonları).
  • Serap ERÖZEL DURBİLMEZ, Sibel YILMAZ TÜRKMEN (Blockchain teknolojisi ve Türkiye Finans Sektöründeki Durumu).
  • Buket İşler, Mustafa Takoğlu, Ufuk Fatih Küçükyalı, (Blok zinciri ve Kripto Paraların İnsanlığa Etkileri).

İlginizi Çekebilir: