[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Yetki Sınırını Aşarak Getirilen Düzenlemenin İptaline İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı T.C. Resmî Gazete’de Yayımlanmıştır

Yazar: MGC LEGAL
Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Yetki Sınırını Aşarak Getirilen Düzenlemenin İptaline İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı T.C. Resmî Gazetede Yayımlanmıştır.

2020/5 Esas Sayılı, 2022/115 Karar Sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Yetki Sınırını Aşarak Getirilen Düzenlemenin İptaline İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı, 30/11/2022 tarihinde T.C. Resmî Gazete’de Yayımlanmıştır.

10.11.2019 tarih ve 50 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin (CBK) 5. maddesiyle 15.07.2018 tarih ve (4) numaralı CBK’nın 637. maddesine eklenen (2) numaralı fıkranın iptali istenmiştir. İptali istenen madde şöyledir:

(2) (Ek: RG-11/11 /2019-30945-CK-50/5 md.) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 26’ncı ve ek 27’nci maddeleri kapsamında istihdam edilen personel, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (Kanun) 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (c ) bendine tabidir.

Başvuruda özetle; dava konusu kuralın atıfta bulunduğu 375 sayılı KHK’nın ek 26. ve 27. maddelerinin KHK’nın dayanağı olan yetkinin kapsamında olmaması nedeniyle yok hükmünde olduğu, kuralla kamu görevlilerinin sosyal güvenlik sistemi açısından tabi olacakları statünün belirlendiği, kamu görevlilerinin sosyal güvenlik haklarının kanunda açıkça düzenlendiğinden CBK ile düzenlenemeyeceği, yürütme organına yasama yetkisi tanınmasının hukuki güvenliği zedeleyeceği belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 6., 8 . 104. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Anayasa Mahkemesi esasın incelenmesi sonucunda; Anayasa’nın “Görev ve Yetkiler” kenar başlıklı 104. maddesinin on yedinci fıkrasının dördüncü cümlesinde kanunda açıkça düzenlenen konularda CBK çıkarılamayacağı kurala bağlandığından bahisle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM), Anayasa’nın 87. maddesinde düzenlenen kanun koyma yetkisi kapsamında kanun adı altında yaptığı düzenlemelerin bu kapsamda olduğunda kuşku bulunmamıştır.

Diğer yandan, Anayasa Mahkemesi KHK’larda açıkça düzenlenen konular bakımından da CBK çıkarılmasına ilişkin aynı yasağın geçerli olup olmadığı hususunu daha önceki bazı kararlarında değerlendirmiş ve KHK’ların Anayasa’nın mülga hükümlerinde belirtilen niteliği, getiriliş amacı, Anayasa Mahkemesi’nin KHK’larla ilgili içtihadı ve uygulama dikkate alındığında KHK’ların kanun hükmünde olduklarının görüldüğü, dolayısıyla KHK ile açıkça düzenlenen bir konuda da Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının dördüncü cümlesi uyarınca CBK çıkarılamaması gerektiğine karar vermiştir.

Anayasa’nın 104. maddesi ilgili hükmü uyarınca yapılacak denetimde karşılaştırmaya esas olabilecek, daha önce çıkarılmış bir kanun olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirtmiş ve sonrasında ise -böyle bir kanun varsa- incelenen CBK kuralının kanunun açıkça düzenlediği konuyu düzenlenip düzenlemediğinin belirlenmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Bu değerlendirme yapılırken önce ilgili kanunun CBK ile düzenlenen alanda hüküm ifade edip etmediğinin belirlenmesini, ardından da kanundaki düzenlemenin açık olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu bağlamda CBK kuralı olmaması durumunda karşılaştırmaya esas alınan kanun hükmünün CBK ile düzenleme yapılan konuya uygulanacak olup olmaması. CBK kuralının kanun ile düzenlenen konuda çıkarılıp çıkarılmadığına dair bir gösterge olacağına işaret etmiştir.

Dava konusu kural, TÜRKAK’ta 375 sayılı KHK’nın ek 26. ve ek 27. maddeleri uyarınca istihdam edilen personelin 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olduğunu düzenlemektedir. Buna karşılık KHK’nın ek 26. ve ek 27. maddelerinde, madde kapsamında istihdam edilen personelin 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı hükme bağlandığını belirtip dava konusu CBK kuralının olmaması durumunda anılan KHK’nın ek-26. ve ek 27. maddeleri uyarınca istihdam edilen personelin sigortalılık statüsü bakımından da bu maddelerin uygulanacağı dolayısıyla söz konusu personelin sigortalılık statüsünün 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olacağı hususuna değinmiştir. Bu çerçevede KHK’nın açıkça düzenlediği bir konuda düzenleme yapan CBK kuralının Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının dördüncü cümlesine aykırı düzenleme getirdiği anlaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenle ilgili kuralı, Anayasa’nın 104. maddesinde Cumhurbaşkanının kararname çıkarabileceği konulara ilişkin yetki alanını düzenleyen hükme aykırı bularak maddenin iptalinin gerektiğini belirtmiştir. Kararın T.C. Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine 13/10/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.


Diğer Anayasa Mahkemesi Kararları için tıklayınız.