Okuma Süresi: 2 Dakika

Anayasa Mahkemesi’nin Çalışanlara Sağlanan Kreş İmkanına İlişkin Ayrımcılık Yasağı Kararı

Yazar: ÖMER KAÇMAZ
Anayasa Mahkemesinin Kreş İmkanına İlişkin Ayrımcılık Yasağı Kararı

Anayasa Mahkemesi (AYM), aynı işyerinde çalışan bazı işçilere kreş imkânı sağlanırken; bazılarına sağlanmamasını, aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlali olarak yorumladı.

Somut olayda başvurucu, çalıştığı işyerinde bazı çocuklu kadınlara kreş imkânı sağlanırken bazılarına bu imkânın sağlanmadığı dolayısıyla da işverenin eşit işlem yükümlülüğüne aykırı davrandığı iddiasıyla ayrımcılık tazminatı isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilgili hukuk dairesince; ilk derece mahkemesinin verdiği karar işverenin eşit işlem borcu bakımından; dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı olarak ayrımcılık yapmasının yasaklanmış olduğu gerekçesiyle başvurucu aleyhine bozulmuştur.

Başvurucunun, çocuğunu kreşe gönderemediği için hem aile hayatının hem de iş yaşamının etkilendiğini belirterek özel hayata ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı bireysel başvuru üzerine AYM; aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağı yönünden inceleme yapılabilmesi için öncelikle aile hayatına saygı hakkının kapsamına giren bir menfaate müdahalede bulunulduğunun tespiti gerektiğine değinmiş, kreşten yararlanmanın ailenin huzur ve refahını etkilediği açık olduğundan 4857 s. Kanun’un mülga 88. maddesi ve buna dayanılarak çıkarılan Yönetmelik’te düzenlenen kreş imkanının Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkı kapsamında kaldığı sonucuna ulaşarak, Anayasanın 10. maddesinde güvence altına alınan ayrımcılık yasağı kapsamında inceleme yapmıştır.

AYM yaptığı değerlendirmede, Anayasanın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesinin Anayasada güvence altına alınan hak ve özgürlüklerden yararlanılırken nesnel ve haklı bir neden olmaksızın aynı veya benzer durumda bulunan kişilere farklı muamelede bulunulmasını yasakladığını; hukuksal durumları aynı olanlara yönelik farklı muamelenin öngörülen meşru amaç ile orantılı olduğu, diğer bir ifadeyle farklı muameleye tabi tutulan kişilere aşırı ve olağanın ötesinde bir külfet yüklenmediği hallerde eşitlik ilkesinin ihlal edilmeyeceğini belirtmiştir.

Farklı muamelenin varlığının ilk bakışta anlaşılabildiği hallerde başvurucunun herhangi bir ispat çabasına girişmesinin beklenmeyeceğini söyleyen AYM, somut olayda işverenin başvurucuya kreş imkanı sağlamamasının farklı muamele teşkil ettiğinin ilk bakışta anlaşılabilecek nitelikte olduğunu, olayda işverenin hangi sebep dahilinde başvurucuyu kreş imkanından yararlandırmadığının anlaşılamadığını söylemekle, salt sebebin bilinmemesinden hareketle farklı muamelenin bulunmadığının söylenmesinin Anayasanın 10. maddesiyle güvence altına alınan ayrımcılık yasağının içinin boşaltılmasına sebep olacağına, dolayısıyla da ilk bakışta anlaşılabilen farklı muameleler yönünden, farklı muameleye maruz kalan kişiden farklı muamelenin ispatını sağlamasını beklenmenin yeterli olacağı, bunun sebebinin gösterilmesinin de işleme maruz kalana yükletilmesinin kimi durumlarda farklı muamelede bulunanın zihninde saklı olan sebebin bulunup ortaya konulması yükümlülüğü anlamına geleceğini, objektif ve makul nedene dayanmayan her türlü farklı muamelenin otomatik olarak ayrımcılık yasağını ihlal edeceği gerekçeleriyle aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar vermiştir.


İlginizi Çekebilir: