Okuma Süresi: 11 Dakika

Gemi Adamlarının Fazla Çalışması

Yazarlar: ÖZGÜN ÖNAL, BEGÜM BAYRAM, NUJEN TUNCER
Gemi Adamlarının Fazla Çalışması

Bu çalışmamızda gemi çalışanlarının fazla mesai yapmasına ilişkin esaslarını ayrıntılarıyla ele alacağız.

Fazla Çalışma Nedir?

4857 sayılı İş Kanunu’nun çalışma süresini düzenleyen 63. maddesi uyarınca, çalışma süresi haftada en çok kırk beş saattir. Fazla mesai ise 41. madde hükmündeki tanımlamasıyla, haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade eder. Günlük çalışma süresinin sınırı ise 11 saat olup, haftalık çalışma süresi 45 saati aşmasa da, 11 saati geçen süreler gün bazında fazla çalışma olarak değerlendirilmektedir.

İş Kanunu’ndaki fazla çalışma ücreti, işçi ve işveren arasındaki alacak davalarında sıklıkla gündeme gelen bir alacak kalemidir. Zira her fazla saat çalışma için verilecek ücret, normal saatlik çalışma ücretinin %50 fazlası olarak ödenmelidir. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat on beş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

Bu düzenlemelere rağmen, çoğu zaman işverenler karşılığını vermeksizin normal çalışma sürelerine ek olarak işçiyi çalıştırmaya devam etmektedir ve buna bağlanan bazı hukuki sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bu sonuçların en önemlisi, yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince, fazla mesai ücreti alacağı ödenmeyen çalışanların iş sözleşmesini derhal haklı nedenle feshetme hakkının doğmasıdır.

Fazla çalışma uygulamasına ilişkin genel düzenlemelerin yanında, çalışma hayatındaki çeşitli sektörler için farklı düzenlemelerin gerekliliği aşikardır. Bunlardan en önemli farklı çalışma koşullarını içeren sektör ise gemilerdeki çalışmalardır. Bir gemide hizmet akdi ile çalışan tayfa hukuken “gemi adamı” olarak kabul edilir. Gemi adamlarına ilişkin özel düzenlemeler Deniz İş Kanunu’nda yer almaktadır.

Kaldı ki, İş Kanunu 1/2. madde hükmünde de, Kanun’un 4. madde hükmünde sayılan istisnalar dışında kalan tüm işyerlerine ve bu işyerlerinin işverenlerine, işveren vekillerine, işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Kanunun 4/1-a maddesinde ise deniz ve hava taşıma işlerinde çalışanlara bu kanun hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla deniz aşırı çalışan kişilerin bu kanun hükmüne dayanarak İş Kanunu’na değil, Deniz İş Kanunu’na tabi olduğu sonucu doğmaktadır.

Deniz İş Kanunu’nda İşçi ve İşveren

Deniz İş Kanunu’nun 1. madde hükmü Kanunun kapsamını ifade etmektedir. Kanun hükmü aşağıdaki gibidir;

Bu kanun denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk Bayrağını taşıyan ve yüz ve daha yukarı grostonilatoluk gemilerde bir hizmet akti ile çalışan gemiadamları ve bunların işverenleri hakkında uygulanır.

Bu kanuna göre işveren, gemi sahibine veya kendisinin olmayan bir gemiyi kendi nam ve hesabına işleten kişiye denir. Bu kişiye hizmet akdiyle bağlı olarak çalışan kaptan, zabit ve tayfalar ile diğer kişilere ise “gemi adamı” denmektedir.

Gemi adamı ve işveren ya da işveren vekili tıpkı 4857 sayılı İş Kanunu’ndaki işçi-işveren ilişkisinde olduğu gibi bağlıdır. Bu hizmet akdinde, işin süresi ve kanunda “yazılı aktin şekli” başlıklı 6. madde hükmünde sıralı olan diğer unsurlar belirtilmelidir.

Deniz İş Kanunu’nda Çalışma Süreleri

Deniz İş Kanunu kapsamına giren ve uzak yol seferi yapan gemilerde çalışanlar tarafından geminin aynı anda hem iş yeri hem de yaşam alanı olarak kullanılması ve gemide yapılan işlerin niteliği ile çalışma koşulları sebebiyle gemi adamlarının çalışma sürelerine ilişkin olarak farklı düzenlemeler yapılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

İşin süresi, İş Kanunu’nda belirtilen haftalık 45 saatin aksine günlük 8 ve haftalık 48 saat olarak düzenlenmiştir. Normal çalışma süreleri böyle olmakla beraber, aşağıda sıralı kişiler Deniz İş Kanunu ile belirlenen çalışma sürelerine tabi değillerdir;

  • Birden fazla kaptanın bulunduğu gemilerde birinci kaptan veya Deniz İş Kanunu’nun 2 inci maddesinin (C) fıkrasında yazılı olduğu şekilde kendisine vekalet eden kimse (kılavuz kaptanlar dahil),
  • Birden fazla makinistin bulunduğu gemilerde baş makinist,
  • Doktor ve sağlık memurları,
  • Hemşire ve hastabakıcılar,
  • Asli görevleri can, mal ve gemi kurtarma olan kurtarma gemilerinde çalışan gemiadamları,
  • Gemide kendi nam ve hesabına çalışanlar.

Deniz İş Kanunu’nda sayılmış bu kişilerin fazla çalışma ücreti alıp alamayacaklarına ilişkin doktrinde iki farklı görüş bulunmaktadır:

Ulucan’a göre bu kişilerin sürekli çalışmalarından ve karşılığında ücrete hak kazanamamalarından ötürü günlük çalışma süresinin üzerindeki çalışmaların fazla çalışma sayılması gerektiği ifade edilmiştir. Fevzi Şahlanan, kanunun lafzından yola çıkarak hükmün ifadesi değerlendirildiğinde, bu sürelerin normal çalışma süresi içerisinde de değerlendirilemeyeceğini ve karşılığında normal çalışma ücretinin ödenmeyeceği sonucunu doğuracak şekilde yorumlanmasının mümkün olmadığını ifade etmiştir.

Ömer Ekmekçi ise karşıt görüşü ileri sürmüş ve bu kişilerin gemide bulunmalarının gerekliliği üzerinde durarak ancak ihtiyaç halinde çalışmaları söz konusu olduğundan ve bazı günler hiç çalışmadıkları da göz önüne alınarak çalışma saatlerinin dengelenmiş olduğunu ve bu işlerde geçen sürelerin normal çalışma yahut vardiya süresi içerisinde yapılmış ise karşılığında ücrete hak kazanılamayacağını ifade etmiştir.

Yukarıdaki istisna dışında, Deniz İş Kanunu’na göre normal çalışma süreleri belirtmiş olduğumuz gibi haftalık 48 ve günlük 8 saat olarak belirlenmiştir.

Gemi Adamlarının Çalışma Sürelerinin Belirlenmesi

Uzun süre gemide bulunan gemi adamlarının hangi sürelerde fazladan çalıştığının belirlenmesi son derece önemlidir. Bu noktada uzak yol seferi yapılan gemilerde denizde geçen uzun süreler nedeniyle fiili çalışma süresi ile gemide bulunulan sürelerin birbirinden ayrılması gerekir.

Deniz İş Kanunu’nun 26/2 maddesine göre; “İş süresi, gemi adamının işbaşında çalıştığı ve vardiya tuttuğu süredir.” Zira uzak yol seferinde çalışan gemi adamları düşünüldüğünde gemide bulunduğu sürelerin tamamının çalışma süresi olarak kabul edilmesi mantıklı bir değerlendirme olmayacaktır. Aksi bir kabulde gemi adamının günde 24 saat sürekli olarak çalışması insanın yaradılışı ve tabiatıyla bağdaşmaz.

Gemi adamının fiilen çalıştığı veya işverenin emrinde bulunduğu, iş verilmesi veya çıkması için beklediği süreler çalışma süresinden sayılmaktadır. Gemi adamının gemide bulunduğu fakat işbaşında vardiya tutmadığı ve serbestçe tasarruf edebildiği süreler çalışma süresinden sayılmamaktadır. Yargıtay da çalışma sürelerinin tespitinde gemi adamının gemide geçirdiği sürelerin tamamının değil işte geçirdiği sürenin dikkate alınması gerektiğini ifade etmektedir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2017/24509 Esas ve 2017/15282 Sayılı Kararında bu konuya ilişkin olarak; “Gemi adamının gemide bulunmakla birlikte serbestçe kullandığı (yeme, içme, dinlenme vs. gibi) süreler iş süresinden sayılmayacaktır. Kısacası gemi adamının işyerinde bulunduğu zaman değil, işte geçirilen zaman esas tutulmaktadır.”, diyerek iş süresinin işbaşında geçirilen zamanı ifade ettiğini belirtmiştir.

Yargıtay tarafından benzer görüşleri içeren bir başka kararda; “iş süresi gemi adamının iş başında çalıştığı ve vardiya tuttuğu süredir. Gemi adamının gemide bulunduğu sürelerin tamamı çalışma süresi olarak kabul edilemez. Gemi adamının fiilen çalıştığı veya fiilen çalışmamakla birlikte gücünü işverenin emrinde bulundurduğu, iş verilmesi veya çıkması için beklediği süreler çalışma süresinden sayılmalıdır.” şeklinde hükmedilmiştir.

Deniz İş Kanunu açısından, İş Kanunu’ndaki gibi çalışma sürelerini açıkça düzenleyen bir hüküm kaleme alınmamış olup sadece 42/2. madde hükmü evlenme, ölüm, hekim raporuna istinaden verilen izinler ve işveren tarafından verilen diğer izinlerin fiilen çalışılmış günler gibi hesaba katılacağı belirtilmiştir.

Deniz İş Kanuna Göre Fazla Çalışma Süreleri ve Hükümleri

Deniz İş Kanunu uyarınca belirlenen günlük 8 veya haftalık 48 saatlik çalışma sürelerini aşan çalışmalar ise fazla çalışma olarak değerlendirilmektedir.

Fazla çalışma sürelerinin hesabında Yargıtay tarafından günlük çalışma süreleri haftada 6 gün ve 48 saatlik çalışma üzerinden 8 saat olarak belirlenmektedir. Fazla çalışma hesabına ilişkin kanuni bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu hesabın yapılmasında yerleşik yargı içtihatlarına başvurulmaktadır. Bu hesaplamalara ilişkin olarak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/7542 Esas ve 2019/20331 Karar sayılı kararında;

Gemi adamı olan davacının işbaşında çalıştığı veya vardiya tuttuğu günlük sürenin belirlenmesi ve günlük 8 saati aşan çalışmasının fazla saatlerle çalışma kabul edilerek fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerekir. Taraflar arasında çalışma saatleri tartışmasız olup 48 saat çalışıp 48 saat dinlenen davacının, 48 saat çalıştığı günlerde fiilen çalıştığı kabul edilen süre 14 saat olup bu süreden 8 saati aşan 6 saat. fazla çalışma sayılmalıdır. Buna göre davacının aylık fazla çalışma saati 90 saat olup işverence 54 saati ödendiğinden bakiye 36 saatlik fazla çalışma ücreti alacağı vardır. Mahkemece hatalı değerlendirme ile talebin reddi isabetsizdir.

Şeklinde belirtilmiştir.

Fazla çalışma süreleri ve fazla çalışmanın tespitine ilişkin açıklamalarımıza geri dönecek olursak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2017/24509 Esas ve 2017/15282 Sayılı Kararı ile fazla çalışmaya ilişkin birtakım kanundan doğan tespitlerde bulunmaktadır;

Deniz İş Kanunu’nun 28/1 maddesine göre “Bu kanuna göre tespit edilmiş bulunan iş sürelerinin aşılması suretiyle yapılan çalışmalar, fazla saatlerde çalışma sayılır”. 4857 sayılı İş Kanunu kural olarak haftalık çalışma süre-sinin (45 saat) aşılması halinde aşılan süreyi fazla saatlerle çalışma olarak belirlemişken, Deniz İş Kanunu hem günlük (8 saat) hem haftalık (48 saat) çalışma süresinin aşılmasını fazla saatlerle çalışma olarak kabul etmiştir. Deniz İş Kanunu kapsamında çalışan gemi adamının iş başında çalıştığı veya var-diya tuttuğu süreler, günlük 8 veya haftalık 48 saati aştığı takdirde gemi-adamının fazla çalışma yaptığı ortaya çıkar. Gemi adamının ister seyir halinde olsun ister limanda gemi içinde iken çalışmadan veya vardiya tutmadan geçirdiği süre fazla çalışma olarak değerlendirilemez. Deniz İş Kanunu’ndaki günlük veya haftalık çalışma esası nedeni ile gemi adamının günlük çalışma süresi 8 saati aşıyor ise haftalık çalışma süresinin 48 saatlik normal çalışma süresinin aşılmasına gerek olmaksızın o gün için fazla saatlerle çalışma yaptığı kabul edilmelidir.

… Gemi adamının haftalık esasa göre fazla çalışmasının tespit edilmesi için Gemi adamının haftanın 7 günü çalışması gerekmektedir. Aksi halde günlük çalışma esasına göre fazla mesai belirlenmelidir.

Deniş İş Kanunu’nun 28/3. madde hükmündeyse gemi adamı tarafından yapılan çalışmanın niteliğine dikkat çekilerek günlük ve haftalık çalışma süresini aşsa dahi fazla çalışmadan sayılmayacak istisnai haller sıralanmıştır:

  1. Geminin, gemideki şahısların veya gemi hamulesinin selameti için kaptanın yapılmasını zaruri gördüğü işler,
  2. Gümrük, karantina ve sair sıhhi formaliteler dolayısıyla yerine getirilmesinde zorunluluk bulunan ilave işler,
  3. Gemi seyir halinde veya limanda iken gemide yaptırılan (yangın, gemiyi terk etme, denizde çatışma, denizden adam kurtarma ve savunma) talimlerinde yapılan çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.

Yani bu işlerin yapılması Kanundaki azami çalışma sürelerinin aşılması suretiyle olsa da fazla saatlerle çalışma olarak değerlendirilemeyecektir. Ancak, herhangi bir uyuşmazlık durumunda, gemi adamına yaptırılan işlerin niteliği dikkate alınarak, bu madde kapsamında düzenlenmiş olan zorunlu hallerden birisine girip girmediği tespit edilmeli ve ona göre işçi lehinde bir karar tesis edilmelidir.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu işlerin fazla çalışmadan sayılmayacağı belirtilmişken, bu sürelerin normal iş sürelerinin hesabına dahil edilip edilmeyeceğine ilişkin kanunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Öğretide bir görüş, bu sürelerin normal iş süreleri içerisinde kabul edilmesi gerektiğini belirtirken bir başka görüşe göre, denizde çalışmanın özveri istiyor olması ve 57 ile 76 sayılı ILO sözleşmelerinin bu olağan dışı çalışmaları fazla çalışma ve normal çalışma olarak sayması sebebi ile bu sürelerin iş sürelerine dahil olmaması gerektiğini savunmaktadır.

Fazla Çalışmanın Deniz İş Kanunu Kapsamında Sınırları Nedir?

Deniz İş Kanunu’nda fazla çalışma sürelerine ilişkin yukarıdaki düzenlemelerin yer almasına karşın fazla çalışmanın sınırlarına ilişkin bir hükmü bulunmamaktadır. İş Kanunu’nda bu sınır yıllık 270 saat belirlenmişken, Deniz İş Kanunu’nda yıllık fazla çalışmanın sınırı çizilmemiştir. Her iki kanunun da özel kanun olmaları sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’ndaki 270 saat sınırlamasının Deniz İş Kanunu kapsamında çalışan davacı gemi adamına uygulanma imkanı yoktur. Bu konuda sınır olarak Türkiye tarafından onaylanan uluslararası kaynak olan 180 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmesi (ILO) ile 1999/63/EC sayılı Avrupa Birliği Direktifi dikkate alınabilir.

ILO ve 1999/63/EC sayılı AB direktifi işçi sağlığı ve güvenliğinin korunmasını gözeterek çalışma sürelerinde sınırlamalar öngörmüş ve asgari dinlenme süreleri belirtmiştir. AB direktifinin md. 5 hükmünde belirtilen “azami çalışma süreleri, fazla çalışmanın tespitinde göz önüne alınacaktır. Buna göre “azami çalışma süresi 24 saatlik sürede 14 saati, 7 günlük sürede 72 saati geçemez. Dinlenme süresi ise 24 saatte 10 saatten, 7 günlük sürede 77 saatten az olamaz. Dinlenme saatlerinin 6 saatten az olmamak koşuluyla ikiye bölünerek uygulanması mümkün olup iki dinlenme süresi arasında geçecek zamanın da 14 saatten fazla olmaması gerekir.” Gemi adamları Yönetmeliği’nin 84. maddesinde bu düzenlemeye paralel bir düzenleme yer almaktadır. Dinlenme sürelerini belirleyen bu kuraldan da aynı sonuç çıkarılabilir. Fakat yönetmelik dinlenme süresini günlük 10 saat olarak belirlerken, haftalık ise 70 saatten az olamayacağını belirtmiştir. Bu sözleşme ve direktifteki düzenlemeye göre daha az bir süredir. Bu nedenle sınırlamada sözleşme ve direktifin dikkate alınması daha isabetli olacaktır.

Çalışma Sürelerinin Belgelendirilmesi ve Ödenmesi

Deniz İş Kanunu’nun 28. maddesinin son fıkra hükmü uyarınca; fazla saatlerle çalışmaları belgelemek üzere işveren veya işveren vekili noterden tasdikli ayrı bir defter tutmak zorundadır. “Bu defterde gemi adamına uygulanan zam nispetleriyle fazla çalışmanın yapıldığı gün ve o güne düşen miktarı ve gemi adamının hak ettiği fazla çalışma ücreti gösterilir.

Bu defterde fazla çalışmanın yapıldığı gün ve o güne ilişkin gemi adamına uygulanan zam oranları ile fazla çalışma ücreti gösterilmelidir. Tutulan defter, gemi adamı tarafından yapılan fazla çalışmaya delil olacaktır. Bu defterde fazla çalışmanın yapıldığı gün ve o güne ilişkin gemi adamına uygulanan zam oranları ile fazla çalışma ücreti gösterilir.

Ancak defter tutulmamış olsa dahi, gemi adamı fazla çalışma iddiasını her türlü delille ispat edebilir. Dolayısıyla İşçi fazla çalışma iddiasını yazılı belgelerle ispat edebileceği gibi yazılı belge olmaması durumunda iddiasını tanık beyanlarıyla ve başkaca deliller ile de ispat edebilir. Ancak takdiri deliller ile karar verilmesi aşamasında Yargıtay, gemi adamının uzun süreler aynı şekilde çalışmasının olağan hayatın akışına uygun olmadığı gerekçesiyle, gemi adamının izinli, raporlu veya mazeretli olacağı günleri dikkate alarak, çalışma sürelerinde hakkaniyet indirimi uygulamaktadır.

Yine Yargıtay kararları uyarınca defter tutulmuş ve gemi adamı fazla çalışmasına yönelik defter kayıtlarını ihtirazı kayıt koymaksızın imzalamış ise, bu durumda defterdeki kayıtlar esas alınacak ve gemi adamı defterde yer almayan fazla çalışmalarının bulunduğunu iddia edemeyecektir. Bu açıklamaları destekler nitelikteki Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 1995/18197 Esas ve 1995/19595 Karar sayılı ilamında;

Her hâlükârda, işveren yahut işveren vekilinin yükümlü olduğu bu defteri tutmamış olması gemi adamının fazla çalışma iddialarını ortadan kaldırmaz. İşyeri kayıtları, gemi jurnali, bordro ve tanık beyanları dahil her tür delillerle gemi adamının fazla çalışmasını ispatı mümkündür. Ancak defter tutulmuş ve gemi adamı ihtirazi kayıt koymaksızın bu defteri imzalamış ise defterde yazılı saatlerden başka fazla çalışma yaptığını iddia edemez.

Şeklinde bahsedilen hususlar vurgulanmıştır.

Fazla saatlerle çalışma ücretlerinin asıl ücretler için hizmet akdinde gösterilmiş bulunan zaman, yer ve devrelerde, işveren veya işveren vekili tarafından gemi adamlarına tam olarak ödenmesi zorunludur.

Madde gereğince gemi işvereni donatan, donatma iştiraki veya onun vekili kaptan, fazla saatlerle çalışma konusunda noterden tasdikli ayrı bir defteri tutmak zorundadır. Bu defterin tutulması ispat açısından önemlidir. Gemi adamı defter tutulmasa dahi fazla çalışma yaptığını diğer delillerle kanıtlayabilir. Ancak defter tutulmuş ve gemi adamı fazla saatlerle çalışmayı gösteren bu defteri imzalamış ise ihtirazı kayıt koymadığı sürece defterde belirtilen saatlerden daha fazla çalışma yaptığını ileri süremez.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/7542 E., 2019/20331 K.)

Fazla çalışma ücreti ise İş Kanunu’nda TİS ile farklı bir belirleme yapılmadığı müddetçe, saatlik ücretin %50 fazlası olarak belirlenirken, Deniz İş Kanunu md. 28’de bu oran %25 olarak kabul edilir. Deniz İş Kanunu’ndaki %25 olarak belirlenen bu oran, diğer kanunlardaki düzenlemelere bakıldığında işbu az oranın eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu görülmektedir. Yeni Borçlar Kanunu’nda bu oranın %50’den az olamayacağı düzenlenmiş olup, işçi bakımından lehe düzenlemenin uygulanması gerektiği ve Deniz İş Kanunu md. 48 göndermesinin bir sonucu olarak Yeni Türk Borçlar Kanunu‘nun (TBK) yürürlüğe girdiği 01.07.2012’den itibaren %50 oran uygulanacaktır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tetkik hâkimi Bektaş KAR bir makalesinde; İş Hukukunun sürekli gelişmekte olması ve aynı şekilde deniz ticaretinde süregelen yenilikler Deniz İş kanunun özellikle Deniz İş Hukuku ile ilgili Uluslararası sözleşmelere göre yetersiz kaldığını gösterdiğini belirtmiş ve İş Kanunu’nda gidilen yenilikçi değişimler Deniz İş Kanunu’nda görülmediğini ifade etmiştir. Kaldı ki, Deniz İş Kanunu’nun iş hukukundaki güncel gelişmeler karşısında yetersiz kaldığı bir gerçektir. KAR’ın görüşü; Yeni Borçlar Kanunu düzenlemesinin deniz iş hukukuna ilişkin olarak çok daha yenilikçi genel düzenlemeler içeriyor olması nedeniyle bu hükümlerin uygulaması gelişen ve değişen hukuka da uyum sağlamak açısından önem arz edeceği, şeklindedir. Türk Yargısının işbu hakkaniyetli yaklaşımının oldukça kıymetli olduğu belirtmek isteriz. Deniz İş Kanunu düzenlemesinin Yeni İş Kanunu ve Borçlar Kanunu düzenlemesine eski olması nedeniyle ise işbu kanunda yenilikler yapılarak gelişen hukuk sistemine uyumlu hale getirilmelidir. Kanaatimizce de işçinin lehine yorum ilkesi de genel, yeni ve lehe hükmün uygulanmasını gerektireceği kanaatindeyiz.

Türk Uluslararası Gemi Sicili Yönetmeliği ve 4490 sayılı Uluslararası Türk Gemi Sicili Kanunu madde 80’e göre bu sicile kayıtlı gemilerde çalışan gemi adamlarına ödenen ücretler gelir vergisi ve fondan muaf olduğundan geniş anlamda ücret tabirine dahil edilen fazla çalışma ücretlerinden de ilgili kesintiler yapılamaz. Bu doğrultuda, fazla çalışma ücretleri de geniş anlamda ücret kavramına giren bir ödeme olduğundan fazla saatlerde çalışmalara ait ücretlerden de gelir vergisi kesintisi yapılmayacaktır.

Fazla Çalışma Yaptırılması İçin Gemi Adamının Muvafakati Gerekir mi?

İş Kanunu hükümleri uyarınca fazla çalışma yaptırılabilmesi için işçinin onayının alınması gerekli iken Deniz İş Kanunu’na tabi olan gemi adamlarına fazla çalışma yaptırılabilmesi için onaylarının alınması gerekmez. İşveren, herhangi bir nedene dayanmadan da gemi adamına fazla çalışma yaptırabilecektir.

İş Kanunu kapsamında çalışan işçinin fazla çalışma yapması için onayının alınması gerekirken (md. 41/7), Deniz İş Kanunu kapsamında çalışan gemi adamı için bir onay veya rıza aranmamaktadır. Gemi adamının işvereni, herhangi bir nedene dayanmak zorunda olmaksızın gemi adamına fazla saatlerle çalışma yaptırabilir (Yargıtay 9. HD 2012/25671 E. 2014/3980 K. 11.02.2014 T.).

Sonuç

Deniz İş Hukuku kapsamında çalışanların çalışma koşulları, yaptıkları işin niteliği ve özelliği gereği zorunlu olarak İş Kanunu’na bağlı çalışanlardan farklı düzenlemelere gidilmiştir. Bu hususlara ilişkin olarak düzenlenen ve özel kanun niteliğinde olan 854 sayılı Deniz İş Kanunu yaklaşık 60 yıla yakın süredir yürürlükte olduğundan hukukun dinamikliği ve değişkenliği karşısında eksik kalmaktadır. Bu sebeple, Yargıtay Kararları ve Uluslararası Sözleşmeler Deniz İş Hukuku’nu aydınlatmaktadır.

Deniz İş Kanunu kapsamına giren ve uzak yol seferi yapan gemilerde çalışma süresinin belirlenmesi büyük önem arz etmektedir. Deniz İş Kanunu’nun gemi adamlarının çalışma süreleri düzenleyen 26. maddesi uyarınca, haftanın iş günlerine eşit olarak bölünmesi suretiyle iş süresi günde 8 ve haftada 48 saat olarak belirlenmiştir. Çalışma süresi ise gemi adamının işbaşında çalıştığı ve vardiya tuttuğu süre olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda gemi adamının gemide fiilen çalıştığı veya fiilen çalışmasa da iş verilmesi muhtemel olan süreler çalışma süresinden sayılmaktadır. Yargıtay da gemi adamlarının çalışma süresini gemide bulundukları süreye göre değil, çalıştıkları sürelere göre belirlemektedir

Gemi adamlarının iş başında çalıştığı veya vardiya tuttuğu sürelerin günlük 8 saati veya haftalık 48 saati aşan çalışmalarında gemi adamlarına fazla çalışma ücreti ödenmektedir. Fazla çalışma yaptıkları her saate ödenecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının en az yüzde 25 arttırılması suretiyle hesaplanan miktar olmalıdır. Bu oranın İş Kanunu’nda düzenlenen ücretten düşük olmasının yanında Deniz İş Kanunu bu oranın hizmet akdi ve Toplu İş Sözleşmelerine taraflarca koyulacak işçi lehine hükümlerle de fazla çalışma ücretini arttırılabilme imkanı vermektedir. Günümüz koşullarında diğer İş Kanunları düzenlemelerine göre işçiyi korunma noktasında eksik kalan ve işçi lehine olmayan düzenlemeler içermesi nedeniyle Deniz İş Kanunu’nda yeni düzenlemeler yapılması gerektiği kanaatindeyiz.


Kaynakça

  • 854 sayılı Deniz İş Kanunu.
  • 4857 sayılı İş Kanunu.
  • Gemi Adamlarının Gemi Alacaklısı Hakkı – TBB Dergisi 2021.
  • Deniz İş Hukukunda Fazla Çalışmanın Esasları, Öğr. Gör. Özge Öztürk.
  • Kar, B. Deniz İş Hukuku, Kasım 2012, Ankara.
  • 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 854 Sayılı Deniz İş Kanunu’na Etkisi – Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi Bektaş Kar.
  • İstanbul Barosu Dergisi 2019/2 Sf. 427.
  • İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği.
  • Deniz İş Hukuku’nda Fazla Çalışmaya İlişkin Sorunların Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirilmesi, Yrd. Doç. Dr. Esra Dündar Aravacık.
  • Gürkan Teker, Gemi Adamlarının Fazla Çalışması ve Fazla Çalışma Ücreti, 18.05.2015.

Anahtar Kelimeler: Gemi Adamlarının Fazla Çalışması, Gemi Çalışanlarının Fazla Mesai Yapması, Gemi Çalışanları ve Fazla çalışma, Gemi Çalışanları ve Fazla Mesai.

İlginizi Çekebilir: Türkiye’de Deniz Hukuku.