Okuma Süresi: 3 Dakika

Eşlerin Delil Elde Etme Amacıyla Sosyal Medya Hesaplarına İzinsiz Girmesi

Yazar: NURDAN TEMEL
Eşlerin Delil Elde Etme Amacıyla Sosyal Medya Hesaplarına İzinsiz Girmesi

Eşlerin Delil Elde Etme Amacıyla Sosyal Medya Hesaplarına İzinsiz Girmesi Durumu Nedir?

TCK. md. 132’de kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğinin ihlâli suç olarak tanımlanmaktadır. Söz konusu suç, belirli kişiler arasındaki haberleşmenin içeriğinin öğrenilmesiyle işlenmektedir. Kişiler arasındaki haberleşmenin ne suretle yapıldığının suçun oluşumu açısından önemi yoktur. Eşlerin delil elde etme amacıyla sosyal medya hesaplarına izinsiz girmesi buna istisna değildir.

Bu haberleşme, örneğin; mektupla, telefonla, telgrafla veya elektronik posta yoluyla yapılabilir. Bu suç açısından önemli olan, haberleşmenin belirli kişiler arasında yapılmasıdır. Söz konusu suçu, bu haberleşmenin tarafı olmayan kişi ve kişiler işleyebilir.

Eşlerin delil elde etme amacıyla birbirlerinin sosyal medya hesaplarına girmesi, TCK md. 132 kapsamında da değerlendirilmelidir. Eşin izin vermeden sosyal medya hesabına girilmesi özel hayata müdahale kapsamında değerlendirilir ve evlilik birliği içinde olmasının bir önemi bulunmamaktadır.

Hukuki Sorunları

Davalı, boşanma davası açan davacı eşinin Facebook hesabına girerek, eşi ile kayınvalidesinin aralarında geçen mesajlaşmaları okumuştur ve bu mesajları kendine e-posta yoluyla iletmiştir. Davalının mesajların içerisinde geçen kendisine yapılan hakaretleri de kocasına e-posta olarak atması sonucunda davacı eş, bu mesajları kanıt göstererek Asliye Ceza Mahkemesine dava açmıştır.

Merci Kararları

Yerel Mahkeme Kararı Nedir?

Davacı eş, kadın hakkında iki yıla kadar hapis talebiyle Asliye Ceza Mahkemesine haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan dava açmıştır. Asliye Ceza Mahkemesi ise aile birliği içinde tarafların birbirlerinin sosyal medya hesaplarını bildiği gerekçesiyle kadının beraatına hükmetmiştir.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi

Karar temyize götürülmesiyle, Yargıtay kararı onamıştır. Daire’nin bir üyesi karara şerh koymuştur. Karşı oyda daire üyesi, sanığın resmen kocası da olsa davacıya ait Facebook hesabına girerek, davacının annesiyle yaptığı yazışmaları okuması ve almasının TCK’nın 132. maddesinin birinci fıkrasındaki suçu oluşturduğunu ve yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasını gerektiğini dile getirmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddedilmesi gerektiğini ve çoğunluğun Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine katılmadığını dile getirmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu

Davalı eşe verilen beraat kararını bozmuştur. Davalı eşin süregelen boşanma davalarının olmasından dolayı, eşin Facebook hesabının şifresini verdiğini iddia etmesinin ve davalı tarafın bu duruma razı gösterebileceğini ileri sürmesini hukuka aykırı bulmuştur.

Davalı eşin, TCK’ya göre hukuka uygunluk sebeplerinden hataya düştüğü incelenerek bu durumda kasıtlı olarak davalı eşin Facebook hesabına girdiği ve paylaştığının ortada olduğu belirtilmiştir. Bu sebeplerden ötürü davalı eşin, haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiğini çoğunluk olarak kabul etmişlerdir. Üç üye karşı oy kullanmıştır.

Değerlendirme

Sanığın hukuka uygunluk sebeplerinden ilgilinin rızasıyla Facebook hesabına girip girmediği incelenmelidir. Olayda; kadının eşiyle şifrelerinin bildiklerini ve bilgisayarlarında da şifreleri kayıtlı şekilde açık olduğunu belirtmiştir.

Durum bu şekilde gerçekleşmiş olsa dahi, eşlerin o anda boşanma davalarının açıldığı ve süregeldiği düşünüldüğünde, hayatın olağan akışında katılanın bu konuda zımni onay verdiği düşünülmemelidir. Facebook hesabına giren eş için bu durumda hukuka uygunluk sebeplerinin uygulanması mümkün değildir.

Diğer bir husus ise; eşin, bu konuşmaları boşanma davasına delil olarak sunmak için kayıt altına aldığını gerekçe sunmasında Yargıtay’ın da kararlarında olduğu gibi; bu durumun delil olarak kayıt altına alınıp kullanılması için; bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda bu kaydı yapması gerektiği belirtilmiştir.

Somut olayda da sanık eşin herhangi bir tehdit veya saldırı da olmadığı kendini koruma amacının bulunmadığı ortadadır. Belirtildiği üzere boşanma davasında da bu konuşmaların delil olarak sunulmadığı göz önüne alınarak eşin TCK md. 132/1 kapsamında suçun unsurlarını gerçekleştirmiştir.

Boşanma aşamasındaki eşler için; Yargıtay bir başka dosyada;

“Görüşme ayrıntıları dökümünü üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına dair hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, boşanma davasındaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediğinden suç oluşmamıştır.” şeklinde karar vermiştir.

Fakat bu durumda suçun unsurlarından sadece üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına dair hakkında bir iddianın ileri sürülmesi gerekmektedir. TCK md. 132/1’ e göre ise;

“Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.”

Devamındaki fıkralarda da üçüncü kişilerle paylaşılması nitelikli hal olarak belirtilmiştir. Bu durumda eşin suçunun TCK md. 132/1 kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Yargıtay’ın değerlendirmesine katılmaktayım.


Anahtar Kelimeler: Eşlerin Delil Elde Etme Amacıyla Sosyal Medya Hesaplarına İzinsiz Girmesi, Delil Elde Etme, Sosyal Medya Hesaplarına İzinsiz Girilmesi.

İlginizi Çekebilir: Whatsapp Mesajlarının Delil Niteliği var mıdır?