Okuma Süresi: 13 Dakika

Dövizle Sözleşme Yapma Yasağı

Yazarlar: EKREM CAN NARİN, SELİN KALAYCI
Dövizle Sözleşme Yapma Yasağı

Makale İçeriği

Dövizle Sözleşme Yapma Yasağı Nedir?

Dövizle sözleşme yapma yasağı, bir sözleşme ilişkisinden kaynaklanan para borçlarının, yani sözleşme içerisindeki edimlerin, yabancı para (döviz) ile veya yabancı paraya endekslenerek yapılmasını kararlaştıran düzenlemedir. Söz konusu düzenleme 13/09/2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmî Gazete’de yürürlüğe girmiştir. Cumhurbaşkanının 12/09/2018 tarihli ve 85 sayılı Karar’ı uyarınca dövizle veya döviz endeksli olarak yapılması yasaklanan hukuki ilişkilerin kapsamı düzenlenmiştir.

Söz konusu kararın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca 06/10/2018 tarihli ve 30557 sayılı Resmî Gazete’de tebliğ yayımlanmıştır. Ancak, daha sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca 16/11/2018 tarihli ve 30597 sayılı Resmî Gazete’de yeni bir tebliğ yayımlanmış ve bu Tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’a İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in 8’inci maddesi tekrar değiştirilmiştir. Son olarak 19.04.2022 tarihli Resmî Gazete’de Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’De Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2022-32/66) 8’inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının sonuna “Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.” cümlesi eklenmiş, on beşinci fıkrasında yer alan “kararlaştırılması” ibaresi “kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul edilmesi” şeklinde değiştirilmiştir.

Son değişiklikler ile ifade edilen tabloda Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’De Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2022-32/66) esas alınacaktır. Söz konusu Tebliğ m. 8(22)’ye göre, döviz endeksli sözleşme kavramın açıklık getirilmiş olup buna göre, uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler dövize endeksli sözleşme olup taşımacılık faaliyetlerine ilişkin akaryakıt fiyatlarına yapılan endeksleme bu kapsamda değildir.

Dövizle Sözleşme Yapma Yasağı Kapsamında Olan Hukuki İlişkiler

Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasında Dair Karar m. 1 uyarınca “Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedelinde ve bu sözleşmeden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.” şeklinde düzenlenmiştir.

Dövizle sözleşme yapma yasağı ilgili yasağın kapsamı dahilinde olan ve yasağın yürürlüğe girdiği tarih 13/10/2018 ‘den önce ve sonra akdedilmiş tüm sözleşmeler için geçerlidir. Zira yasağın yayımlandığı 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı m. 2’de yasaktan önce döviz cinsinden veya döviz endeksli belirlenen bedellerin taraflarca yeniden belirleyeceğini düzenlemiştir.

85 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda var olup da Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan tebliğde yasağın kapsamı dışına itilen sözleşmelerde dövizle sözleşme yapma yasağı uygulanmayacaktır.

Türkiye’de Yerleşik Kişi Kavramı ile İfade Edilen Nedir?

Türk Parasını Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın “Tanımlar” başlıklı (b) bendinde ifade edildiği üzere Türkiyede yerleşik kişi; yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişiler şeklinde tanımlanmıştır.

85 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Dövizle Sözleşme Yapma Yasağına Takılan Sözleşmeler ve İstisnaları

1-) Gayrimenkul Satış Sözleşmeleri

Türk Parası Kıymeti Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ m. 8(1)’e göre; “Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde er alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dahil gayrimenkul satış söyleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmeden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.” yine m.8(2)’ye göre “Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurtiçinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dahil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.” Şeklinde düzenleme ile sözleşmenin konusu yurt içinde yer alan ve yerleşik kişilerce akdedilecek gayrimenkul satış ve kiralama sözleşmeleri ilgili karar ve tebliğ ile yasak kapsamına dahil edilmiştir.

İlgili Tebliğ m. 8(3) ve devamında ise yasağın kapsamı dışına itilen hususlar belirtilmiştir. Buna göre; “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında belirtilen kişilerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.” şeklinde ifade edilmiş olup; maddede atıf yapılan fıkra hükmünde ise m. 8(19) “Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.” denilerek yasak çemberi daraltılmaya çalışılmıştır.

2-) Gayrimenkul Kiralama Sözleşmeleri

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara ilişkin Tebliği m. 8(2)’ye göre; “Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurtiçinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dahil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.” denilerek sözleşme konusu yurt içinde kalan ve Türkiye’deki yerleşik kişiler bakımından yasağın sınırı çizilmiştir.

İstisnalar

Tebliğ’in m. 8(3)’te ki “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında belirtilen kişilerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.” şeklinde ifade edilmiş olup maddenin fıkrasında atıf yapılan fıkra hükmünde ise m. 8(19) “Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.” istisnai hal burada da söz konusudur.

Gayrimenkullerin alımı veya kiralanmasında iki grup özne yasak bakımından devre dışı bırakılmıştır. Bunlardan ilki dışarıda yerleşik bulunup da Türkiye’de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketlerdir. İkinci grup ise, serbest bölgelerdeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerdir.

Tebliğ’in m. 8(4)’e göre ise, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli konaklama tesislerinin işletilmesi amacıyla kiralanmamasıyla ilgili her türlü kiralama sözleşmesi ve bundan kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden ve döviz endeksli olarak kararlaştırılabilir.

Tebliğ’in m. 8(5)’e göre, gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelinin ve yine bundan kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden ve döviz endeksli olarak kararlaştırılabilir.

3-) İş Sözleşmeleri

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de “iş sözleşmesi” kavramının, İş Kanun’unda bulunan tanım doğrultusunda mı yoksa Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) yapılan tanım uyarınca mı doldurulması gerektiği hususu söz konusu tebliğin bütünlüğü ve lafzı gereği açıkça gösterilmemektedir.

Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanan 85 Sayılı Kararda Türkiye’de yaşayan yerleşik kişilerin döviz ve döviz endeksli olarak sözleşme akdedemeyeceği hususlardan biri olarak iş sözleşmesi gösterilmiştir. Ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan tebliğde istisnalar saklıdır.

İstisnalar

  • Tebliğ’in m. 8(6)’ya göre, Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; yurt dışında ifa edecekler ile gemi adamlarının taraf oldukları dışında kalan iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bundan kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz veya döviz endeksli olarak kararlaştırabilirler.
  • Tebliğ’in m. 8(14)’e göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile arasında vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bundan kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz veya döviz endeksli olarak kararlaştırılması mümkün kılınmıştır.
  • Tebliğ’in m. 8(19)’a göre, Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin “işveren” olarak taraf olduğu iş sözleşmelerinde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

4-) Hizmet Sözleşmeleri

6098 sayılı TBK m. 393’te hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle işgörmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Türk Hukukunda iş sözleşmesi ve hizmet sözleşmesi aynı ve iç içe geçmiş anlamlara gelse de söz konusu Tebliğ’in lafzı itibariyle ve bütünlüğü itibariyle buradaki hizmet sözleşmesinin Katma Değer Vergisi Kanunu’nda tanımlandığı üzere anlaşılmaya uygun olduğu gözükmektedir. Buna göre, Tebliğ’de Hizmet sözleşmeleri, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu kapsamdaki sözleşmelerin hizmet sözleşmesi kabul edildiği ifade edilmiştir. Buna göre, Tebliğ’de iş sözleşmesi ve hizmet sözleşmesi aynı anlamları karşılamamaktadır.

Tebliğ’in m. 8(7)’ye göre, Türkiyede yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri aşağıda sayılanlar dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dahil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bundan kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz veya döviz endeksli olarak kararlaştıramazlar.

İstisnalar

  • Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,
  • İhracat, transit ticaret, ihracat saylan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
  • Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
  • Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmeleri.

Tebliğ’in m. 8(19)’a göre, dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin hizmet alan olarak taraf olduğu hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

5-) Eser Sözleşmeleri

Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanan 85 Sayılı Kararda Türkiye’de yaşayan yerleşik kişilerin döviz ve döviz endeksli olarak sözleşme akdedemeyeceği hususlardan biri olarak eser sözleşmesi gösterilmiştir. Ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan tebliğde istisnalar saklıdır.

İstisnalar

Tebliğ’in m. 8(8)’e göre, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bundan kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz veya döviz endeksli olarak kararlaştırmaları mümkün kılınmıştır.

6-) Menkul Satış Sözleşmeleri

Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanan 85 Sayılı Kararda Türkiye’de yaşayan yerleşik kişilerin döviz ve döviz endeksli olarak sözleşme akdedemeyeceği hususlardan biri olarak menkul satış sözleşmesi gösterilmiştir. Ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan tebliğde istisnalar saklıdır.

İstisnalar

  • Tebliğ’in m. 8(9)’a göre, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür (Ek cümle: RG-19/4/2022-31814). Ancak, sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.
  • Tebliğ’in m. 8(25)’a göre, “32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, taşıt kiralama ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.” denilmek suretiyle 32 Sayılı Karar’ın yürürlük tarihi olan 13/09/2018 tarihinden önce akdedilen taşıt satış sözleşmesi taraflarının edim yükümlülüklerini yeniden belirleme zorunluluğu olmadığı ifade edilmiştir.

7-) Menkul Kiralama Sözleşmeleri

Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanan 85 Sayılı Kararda Türkiye’de yaşayan yerleşik kişilerin döviz ve döviz endeksli olarak sözleşme akdedemeyeceği hususlardan biri olarak menkul kiralama sözleşmesi gösterilmiştir. Ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan tebliğde istisnalar saklıdır.

İstisnalar

  • Tebliğ’in m. 8(10)’a göre, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt kiralama sözleşmeleri dışında kalan menkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bundan kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz veya döviz endeksli olarak kararlaştırmaları mümkün kılınmıştır.
  • Tebliğ’in m. 8(25)’a göre, “32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, taşıt kiralama ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.” şeklindeki ifadeyle 32 Sayılı Karar’ın yürürlük tarihi olan 13/09/2018 tarihinden önce akdedilen taşıt kiralama sözleşmesi taraflarının edim yükümlülüklerini yeniden belirleme zorunluluğu olmadığı ifade edilmiştir.

8-) Donanıma İlişkin Satış ile Yazılıma İlişkin Lisans ve Hizmet Sözleşmeleri

Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanan 85 Sayılı Kararda Türkiye’de yaşayan yerleşik kişilerin döviz ve döviz endeksli olarak sözleşme akdedemeyeceği hususlardan biri olarak donanım ve yazılıma ilişkin satış, lisans ve hizmet sözleşmeleri açıkça gösterilmese de Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan tebliğde bu husus aydınlatılmıştır.

Tebliğ’in m. 8(11)’a göre, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile yurt dışında üretilen donanım ve yazılıma ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bundan kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz veya döviz endeksli olarak kararlaştırmaları mümkün kılınmıştır.

9-) Leasing Sözleşmeleri

Türkçe karşılığı “finansal kiralama” olan leasing ile, kiralayan yatırım ürününü, yatırım süresi boyunca, leasing şirketinin belirlediği kira bedelinin kiracı tarafından ödenmesi ile meydana gelir. 85 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye’de yaşayan yerleşik kişilerin döviz ve döviz endeksli olarak sözleşme akdedemeyeceği hususlardan biri olarak leasing sözleşmeleri gösterilmiştir. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan tebliğde istisnalar saklıdır. Ayrıyeten, 85 Sayılı Karar’da leasing ve kiralama sözleşmelerinin aynı anlamı ihtiva ettiği açıkça belirtilmiştir.

İstisnalar

  • Tebliğ’in m. 8(12)’ ye göre, 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
  • Tebliğ’in m. 8(13)’e göre, 32 sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.
  • Tebliğ’in m. 8(26)’ya göre, “32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.” uyarınca mevcut düzenleme ile kararın yürürlük tarihi olan 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilen sözleşmelerin taraflarca Türk parası olacak şekilde yeniden belirlenmesi zorunluluğuna leasing bakımından istisna getirilmiştir.

10-) Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Taraf Olduğu Sözleşmeler

Tebliğ’in m. 8(16)’e göre, Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası andlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek olan projeler dahilinde; yükleniciler veya görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü taraflarla akdedeceği veya bahsi geçen projeler çerçevesinde akdedilecek, gayrimenkul satış sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün kılınarak sözleşme yasağı bertaraf edilmiştir.

11-) Kamu Kurum ve Kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Şirketlerinin Taraf Olduğu Sözleşmeler

Tebliğ’in m. 8(15)’e göre, On altıncı fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak (Değişik ibare: RG-19/4/2022-31814) kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul edilmesi mümkündür.

12-) Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Kanununa İlişkin Yapılan Sözleşmeler

Tebliğ’in m. 8(17)’e göre, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

Bu işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasının mümkün olacağı tebliğin ilgili hükmünde düzenlenmiştir.

13-) Sermaye Piyasası Kanunu ve Bu Kanuna İlişkin Yapılan Sözleşmeler

Tebliğ’in m. 8(18)’e göre, “32 sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.” hükmüyle bu konu kapsamındaki sözleşmelere açıklık getirilmiştir.

14-) Havayolu Faaliyetlerine İlişkin Sözleşmeler

Tebliğ’in m. 8(20)’ye göre, Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az yüzde elli hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların Türkiye’de yerleşik kişilerle döviz cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri haricindeki sözleşmeleri akdetmeleri mümkündür.

15-) Kıymetli Evraklarda Döviz Cinsinden Belirlenen Bedeller Hususu

Tebliğ’in m. 8(21)’e göre, sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün değildir. Ancak, 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş ve tedavüle girmiş bulunan bu kapsamdaki kıymetli evraklar anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

Karardan Önce İmzalanan Sözleşmelerin Durumu ve Ek Açıklamalar

85 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı m. 2 uyarınca, kararın yürürlük tarihi olan 13 Eylül 2018’den önce olan sözleşmelerdeki döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak belirlenen edim bedelleri, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, taraflarca Türk parası olarak yeniden belirleneceği ifade edilmiştir. Şu hâlde döviz cinsinden veya döviz endeksli edim bedelleri kararlaştırılan sözleşmelerin taraflarca yeniden düzenlenmesini gerektirmeyecek konuların sınırı ilgili maddede ve tebliğde çizilmiştir.

Buna göre, 12 Eylül 2018’den önce imzalanan taşıt kiralama, taşıt satış sözleşmeleri, menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmelerinin (leasing) bedellerinin taraflarca yeniden düzenlenmesi gerekmemektedir.

Bunun dışındaki sözleşmelerin konusunu oluşturan hususlarda ise tarafların sözleşme bedellerinin yeniden düzenlenmesi bakımından mutabakata varamaması halinde uygulanacak formül şu şekildedir:

İlgili döviz bedelinin Türk parası olarak karşılığı 2 Ocak 2018 tarihinde belirlenen Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanacak, bulunan Türk parası bedeli 2 Ocak 2018 tarihinden bedellerin yeniden hesaplanacağı tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumu’nun her ay için belirlediği TÜFE oranları esas alınmak suretiyle artırılacaktır.

Konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmeleri için ise durum daha farklı olup burada hesaplama, 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilen döviz ve döviz endeksli belirlenen bedellerin iki yıllık süre için yukarıda ifade edilen şekilde hesaplanarak Türk parası karşılığı belirlenecektir. Yeniden belirlemenin yapılacağı son tarih olan 13 Ekim 2018’den iki yıl sonra 13 Ekim 2020 tarihi geçtiğinde ise sözleşme tarafları yeniden döviz cinsinde veya döviz endeksli bedel belirlemesi yapabilecekler. Kira bedelinde yapılacak artış ise taraflarca mutabakata varılamaması halinde yeniden belirmenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren 1 yıl geçerli olmak üzere ve yukarıda ifade edilen hesaplama yöntemi uyarınca Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği TÜFE aylık değişim oranlarının izlenmesi ve artırılması yoluyla yapılacaktır.

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’De Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2022-32/66)’den Önce İmzalanmış Fakat Ödeme Yükümlülüğü Değişiklikten Sonraki Tarihte İfa Edilecek Sözleşmeler Bakımından Etkisi

28/2/2008 tarihli ve 26801 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in 8 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının sonuna Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkün kılınmasına rağmen ilgili sözleşmeden kaynaklanan ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunlu tutulmuştur.

Dolayısıyla değişiklikten önce imzalanan ve fakat ödeme yükümlülüğünün değişiklikten sonra ifa edileceği sözleşmelerde idarenin düzenleyici işlemlerinin ileriye etkili niteliği göz önüne alındığında söz konusu ödeme yükümlülükleri hiç şüphesiz “Türk Lirası” cinsinden ifa ve kabul edilecektir. Zira ilgili değişiklikteki düzenleme sözleşmenin içeriğine müdahale eder nitelikte olmayıp yalnızca ödemenin kanunda da lafzı geçtiği üzere Türk Parasının kıymetini korumak gayesiyle yaklaşılması sonucu varolmuştur. Şu halde, bundan önce ve bundan sonra akdedilen döviz endeksli tüm sözleşmelerde ödeme yükümlülükleri hususundaki ilgili düzenleme derhal işlerlik kazanacaktır.

İdari işlemler yürürlüğe girdiği andan itibaren ileriye etkili olarak hüküm ve sonuç doğurur. İdari işlemler geleceğe etkilidir; çünkü idare geçmişi değil ancak geleceği düzenlemek ve etkilemek yetkisine sahiptir (Duran, 1982:412). O halde, geriye yürümezlik, sadece yasama organına özgü yahut yalnızca yasamanın tabi olduğu bir ilke değil, yürütme organını da bağlayan genel bir ilkedir (Özgüven, 2006:158). Dolayısıyla idari işlemlerin söz konusu olduğu bütün alanlarda temel bir ilkedir (Akıllıoğlu, 1984: 33). Diğer bir anlatımla gerek bireysel idari işlemler gerekse düzenleyici idari işlemler tesis edildikleri tarihten daha eski bir tarihe yönelik olarak hüküm ve sonuç doğurmazlar (Gözler, 2007: 370).

Karşıt bakış açısıyla idari işlemler geriye yürümezler. Zira aksinin kabulü temel anayasal ilkeleri çiğnenmesi anlamına gelir. Hukuki güvenlik ilkesinin, hukuk devletinde idarenin istikrarının ve öngörülebilirlik ilkesinin zarar görmeden devamı için söz konusu kural esastır. Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 29.1.1999 tarih, 1998/316 Esas ve K. 1999/169 sayılı Kararında da zikredildiği gibi “…idari işlemlerin geriye yürümezliği ilkesi gerek yargısal kararlar gerekse öğretide kabul edilmiş bir idare hukuku kuralıdır”.

Bahsi geçen Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ ise niteliği itibariyle idarenin adsız düzenleyici işlemleri arasında yer aldığından öğretide kabul edilen söz konusu görüş ve üst mahkeme kararı kendisi bakımından uygulama alanı bulacaktır.

Dövizle Sözleşme Yapma Yasağına Aykırılık Halinde İşletilecek Mekanizma

İstisnalar saklı kalmak kaydıyla, döviz ve döviz endeksli sözleşme yapma yasağı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de ifade edilmiş olup söz konusu tebliğ dayanağını 32 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinden almaktadır. Kararname dayanağını ise Türk Parası Kıymeti Koruma Kanunu’nda almaktadır. Normlar hiyerarşisindeki yapılanmaya göre tebliğe aykırılık, kararnameye aykırılığı o da kanuna aykırılığı getirir. Şu hâlde sözleşmede döviz yasağına aykırılık taşıyan hükümler için;

  • 1567 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunu m. 3’te bu kanunda belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket eden kişilere, 3 bin Türk Lirasından 25 bin Türk Lirasına kadar (yeniden değerleme oranları dikkate alındığında 6 bin Türk Lirasından 55 bin Türk Lirasına kadar) taraflar bakımından ayrı ayrı idari para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu kanunda düzenlenen maddelerdeki kabahatlerin tüzel kişi yararına işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişiye de aynı miktarda idari para cezası uygulanacağı ifade edilmiştir.

Dövizle veya döviz endeksli sözleşme yapma yasağının tekrarlanması halinde verilecek idari para cezası iki kat artırılacaktır.

Bakanlık tarafından yayımlanan “Sıkça Sorulan Sorular” kılavuzunda dövizle veya dövize endeksli sözleşme yapma yasağına aykırılığa ilişkin yaptırımların ihbar üzerine Cumhuriyet Başsavcıları tarafından somut belgeler sunulmak suretiyle araştırılacağı açıklanmıştır.

Dövizle sözleşme yapma yasağına aykırı sözleşme yapma halinde yaptırım olarak iki farklı görüş benimsenerek kimi hukukçular tarafından normlar hiyerarşisi ve yasağın kaynağı gereği yalnızca idari para cezası verilebileceği, kimi hukukçular tarafından ise idari para cezasının yanında TBK genel hükümlere gidilebileceği görüşü mevcuttur.

85 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın Anayasa m. 48 ve TBK m. 26’da düzenlenen, tarafların iradelerine saygılı ve tarafların iradelerini ayakta tutmaya yönelik sözleşme serbestisini sınırlandırma işlevi vardır. İlgili yasalarda hüküm altına alınan sözleşme serbestisi ancak kanunla sınırlanabilir. Bu nedenle yasağın dar yorumlanması gereklidir.

Yasağın kaynağının Cumhurbaşkanı Kararı olması hasebiyle ve Anayasal hukuk düzeninin yapı taşını oluşturan normlar hiyerarşisi zinciri göz önünde bulundurulduğunda ilgili yasağa aykırılık yaptırımı olarak yalnızca idari para cezası verilebilir. 1567 sayılı Kanun m. 3/ f. 1’de de Cumhurbaşkanlığı Kararlarına aykırılığın yaptırımı yalnızca idari para cezası şeklinde düzenlenmektedir. Doktrinde Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın kişilerin hak ve menfaatlerini doğrudan etkileyen birel işlem niteliğinde olduğu görüşü doğrultusunda sadece idari para cezası yaptırımı isabetlidir.

TBK m. 27’de hüküm altına alınan “kesin hükümsüzlük” mekanizmasının işletilmesi kanunda bahsi geçen başlığın sınırını ve kapsamını genişletmek anlamına gelir ki Cumhurbaşkanı Kararı’nın mevcudiyet sebebi ve özelliği gereğince kanunda düzenlenen hükümlerin içeriğini genişletmesi kabul edilemez.


Kaynakça

  • Babayiğit Avukat Bürosu (2021), “Dövizle Sözleşme Yasağı”, <https://babayigit.av.tr/dovizle-sozlesme-yasagi/>
  • Kaya, Ü. (2016). SÖZLEŞMENİN UYARLANMASINDA SONRADAN DEĞİŞEN ŞARTLAR VE ÖNGÖRÜLEMEZLİK İLKESİ. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi , Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi – Hukuk Araştırmaları Dergisi , 1569-1593 . Retrieved from: <https://dergipark.org.tr/tr/pub/maruhad/issue/36500/358676>
  • Kutbay, Nurgül (2020), “Döviz ile Sözleşme Yapma Yasağı Kapsamında Yabancı Para Borçların Borçlu Temerrüdü”, <https://blog.lexpera.com.tr/doviz-ile-sozlesme-yapma-yasagi-kapsaminda-yabanci-para-borclarin-borclu-temerrudu/>
  • Gün + Partners Avukatlık Bürosu (2020), “Sözleşme Bedellerinin Döviz Cinsinden veya Dövize Endeksli Olması Yasağı Devam Ediyor”, <https://gun.av.tr/tr/goruslerimiz/makaleler/sozlesme-bedellerinin-doviz-cinsinden-veya-dovize-endeksli-olmasi-yasagi-devam-ediyor>
  • Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2018-32/52), <https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/11/20181116-8.htm>
  • Sava Hukuk, “Döviz Yasağına Aykırı Sözleşmeleri Bekleyen Tehlike: Kesin Hükümsüzlük”, <https://savahukuk.istanbul/doviz-yasagina-aykiri-sozlesmeleri-bekleyen-tehlike-kesin-hukumsuzluk/>
  • Süzgün, G. (2018). SÖZLEŞMENİN DEĞİŞEN ŞARTLARA UYARLANMASI. Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı. S.4-129
  • 12/09/2018 tarihli ve 85 sayılı “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”, <https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/09/20180913-7.pdf>
  • Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanun, <https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/a5d097cf-d17f-42fe-8757-6f0380a2b8ce/kambiyo1.pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=ROOTWORKSPACEa5d097cf-d17f-42fe-8757-6f0380a2b8ce>
  • 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu,
  • <https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6098.pdf>
  • <https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/356114>

İlginizi Çekebilir: Döviz Cinsinden Sözleşmelerin Durumu.