Okuma Süresi: 4 Dakika

Alt İşverenlik Nedir?

Yazarlar: KERİM KOCAMAN, AYŞE ECEM DUTAL
Alt İşverenlik Nedir?

Çalışma hayatında bilindiği ve görüldü üzere, işyerlerinde ve işletmelerde sıklıkla çeşitli nedenlerden dolayı birtakım işler alt işverenlere verilmektedir. Peki işbu alt işverenlik ilişkisi nedir, bu alt işveren ilişkisi beraberinde hangi hukuki yükümlülükleri ve riskleri barındırdığını işbu çalışmamızla izah etmeye çalışacağız.

Kamuoyunda ve iş hayatında uygulaması daha çok taşeronluk olarak adlandırılan asıl işveren – alt işverenlik ilişkisi ülkemizde esas itibariyle 1980’li yıllar sonrasında yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Eski yasa döneminde alt işverenlik kavramının yeterince açıklığa kavuşturulmamış olmasından dolayı, alt işverenlik kurumu işçileri sendikasızlaştırma ve ucuz işgücü oluşturma amaçlı olarak yaygın bir biçimde kötüye kullanılmıştır.

Daha sonrasında Avrupa Birliği müktesebatına uyum sağlanılması amacıyla 2003 yılında yürürlüğe giren olan 4857 Sayılı yeni İş Kanunu hazırlanmıştır. Hazırlanan Yeni İş Kanunu’nda, önceki yasa döneminde karşılaşılan sorunları çözmek amacıyla, asıl işveren – alt işveren ilişkisi tanımlanmış ve uygulamaya yönelik olarak sınırlamalar getirilmiştir.

İlginizi Çekebilir

Alt İşverenliğin Tanımı Nedir?

Kanun koyucu İş Kanunu’nun “Tanımlar” adlı üst başlıklı 2. maddesi 5. fıkrasında alt işverenlik ilişkisini şu şekilde; “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren- alt işveren ilişkisi denir.” düzenlemiştir.

Kendisine ihtiyaç duyulan bu işveren, kanunun ilgili maddesinde bahsedilen nitelikteki işlerin yapılması için kendisine ihtiyaç duyan işverenin işyerinde çalışmak için işçiler görevlendirirse, alt işveren adını almaktadır. Alt işverene ihtiyaç duyan diğer işveren asıl işveren adını almaktadır.

Yasa koyucu kanun maddesini düzenlerken yardımcı işlerin ne olduğu konusunda herhangi bir katalog oluşturmamış fakat Alt İşverenlik Yönetmeliği‘nde yardımcı iş kavramını tanımlanmıştır.

Yardımcı İş Nedir?

Yardımcı iş; işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin olmakla birlikte doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan işi ifade etmektedir. Güvenlik, servis, yemek gibi hizmetler bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Alt işverenlik ilişkisinin kurulabilmesi için alt tarafta belirttiğimiz beş temel koşulun var olması gerekmektedir. Bu koşullar;

  • İşyerinde mal veya hizmet üretimi işlerinde çalışanlar arasında asıl işverenin kendi işçileri de bulunmalıdır.
  • Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.
  • Alt işveren, üstlendiği iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o işyerinde aldığı işte çalıştırmalıdır.
  • Alt işverene verilen iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir iş olmalı, asıl işe bağımlı ve asıl iş sürdüğü müddetçe devam eden bir iş olmalıdır. Alt işverene yapılan bu iş devri kısmi süreli olmalıdır. Asıl işveren tarafından alt işverene verilen iş, asıl işverenin işyerindeki mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı bir iş niteliğinde ise, ayrıca bir nitelik aramaya gerek bulunmamaktadır. Yani bu durumda, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olması şartına bakılmaksızın, yardımcı iş alt işverene verilebilecektir.
  • Alt işveren, daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kimse olmamalıdır. Kanunda öngörülen bu hükmün amacı, asıl işveren – alt işveren ilişkisinin kötüye kullanılmasını önlemektedir. Ancak daha önce o işyerinde çalıştırılan işçinin daha önceden tüzel kişi şirketin ya da adi ortaklığın hissedarı olması, alt işveren ilişkisinin kurulmasına engel teşkil etmez.

Ayrıca Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin ilgili hükmü uyarınca asıl işveren – alt işveren ilişkisinin kurulması, yeni bir işyeri kuruluşu olarak değerlendirilmiştir.

Asıl işveren – alt işveren arasında müteselsil sorumluluk mevcuttur. İşçilerin haklarının tehlikeye düşmesini önlemek adına, kanunda, alt işveren ile işçileri arasındaki iş sözleşmesinden ve alt işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte asıl işveren de sorumlu tutulmuştur. Müteselsil sorumlulukta alacaklı, borçlulardan dilediğine alacağının tamamı için başvurabilmektedir. Yani alt işverenin işçisi ücret alacağından dolayı ya da iş kazası vb. nedenlerden dolayı kendi işvereni olan alt işverene ve asıl işverene birlikte ya da ikisinden birine alacağının tamamı için başvurabilmektedir. İşverenler müteselsil sorumluluğun aksi yönünde bir anlaşmada bulunamayacaktır.

Alt işverenin yanında çalışırken herhangi bir zarara uğrayan kimse, alt veya asıl işverenden dilediğine başvurarak zararın giderilmesini talep edebilir. Müteselsil sorumluluğun doğması açısından önemli olan, asıl işverene ait olan bir işin alt işveren tarafından yapılmasının sağlanmasıdır.

Asıl İşveren – Alt İşveren Sorumlulukları Nelerdir?

Alt İşverenin Sorumluluğu Nedir?

Alt işverenler, işlerini ifa ettikleri işyerlerinde, asıl işverenlerin sahip oldukları bütün hak ve yetkilere sahiptir. İşyerinde alt işverenlere karşı bağımlı olarak çalışan işçilerin, iş sözleşmesi ya da mevzuattan kaynaklanan her türlü haklarının yerine getirilmesinden, doğrudan alt işverenlerin sorumluluğu bulunmaktadır.

Ücret, kıdem tazminatı vs. gibi işçilik haklarının tam olarak yerine getirilmediği bütün durumlarda, alt işverenler işçiler tarafından dava edilebilmektedir. Alt işverenlerin sorumluluklarının belirlenmesinde kendi bünyesinde ve emri altında çalışan işçiler dikkate alınmaktadır.

Asıl İşverenin Sorumluluğu Nedir?

Asıl işverenler, kendi işyerlerindeki belirli işlerin yapımını alt işverenlere devrettiklerinden hem kendi işçilerinin hem de belirli şartlar altında alt işverenin işçilerinin hak ve alacaklarından sorumlu tutulmuştur. Bu sorumluluğun ise aşağıda belirtilen özellikleri;

  • Alt işverene iş verilmiş olması,
  • Asıl işverenden alınan işte, alt işverenin işçi çalıştırıyor olması,
  • Alt işverenin ödemekle yükümlü olduğu işçilik haklarının doğmuş fakat ödenmemiş olması,
    taşıması gerekmektedir.

Alt işveren işçilerinin muhatabı, alt işverendir. Bundan dolayı borçların ifası da alt işverene düşmektedir. Alt işveren bu yükümlülüğünü ifa etmediği takdirde, işçiler alacaklarının ödenmesi için asıl işverene talepte bulunabilecektir.

Asıl işverenin alt işverenle olan ilişkisinden kaynaklanan sorumluluğu; hukuki, mutlak ve kusursuz, müteselsil ve alt işverenin sorumluluğuna bağlı bir sorumluluktur.

Alt işverenin, sadece alt işverenden alınan işte çalışan işçileri; bu işte çalışmalarından ötürü kendi işverenlerinden isteyebilecekleri bütün hakları, doğrudan asıl işverenden de isteyebilmektedir. Fakat bu işçilerin işverenleri, alt işveren olduğundan bu sorumluluk asıl alt işverene aittir. Bundan dolayı, asıl işverenler, alt işverenin işçilerine ödeme yaptıkları takdirde alt işverene rücu edebileceklerdir.

Daha detaylı bilgi almak için ekibimize iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.


Kaynakça

  • Prof. Dr. Nuri Çelik, Prof. Dr. Nurşen Caniklioğlu, Prof. Dr. Talat Canbolat, Prof. Dr. Ercüment Özkaraca/İş Hukuku Dersleri/34. Bası.
  • <http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2004-51-5>